“Babanneciğim,” dedi. “Bizim İranlı olduğumuzu, prenses olduğumuzu söylüyorsun ama biz ülkemizi tanımıyoruz bile! Vatanımıza dönemedikten sonra bize gösterdiğin bütün o resimler, anlattığın bütün o hikayeler neya yarar?”
"Din adamlarının, yalnız kadınlara oy kullanma hakkı verilmesine değil, ayrıca sahip oldukları büyük toprakların gelirinden mahrum kalacakları için tarım reformuna da karşı olduklarını söylemiştim. Bu mücadelede toprak ağaları da onların yanındaydı. Ruhban sınıfı, "Bilgi Ordusu"nu uzun vadede bir tehdit unsuru olarak görüyordu çünkü köylere dağılacak olan lise mezunu bu gençler, köylüleri aydınlatarak, onları mollaların etkisinden kurtaracaklardı. Bizim mollaların işine gelen tek şey tutuculuktu. Her şey olduğu gibi kalmalı, hiçbir şey değişmemeliydi."