ABD'nin her şeye kadir olduğuna, dünyadaki gelişmeleri onun düzenlediğine inananların hurafelerinin aksine, Arap İsyanlarının ilk kıvılcımları, Tunus ve Mısır'da, bütünüyle iç dinamiklerden kaynaklandı. Burada küresel ekonomik bunalımın etkisi dahi ikincil bir unsurdu. Bu sürece, özellikle stratejik alan Mısır'da, Amerikan emperyalizmi restorasyon çabalarına doğrudan müdahil olarak yanıt verdi. Restorasyonlarda olduğu gibi egemenlik sistemi isyana, ödünlerle geri adımlar atarak ve esasında ileri doğru hamle yaparak yanıt verdi. Bu süreci ABD yönetti ve rejimin askerî bürokrasisi kurumsal olarak önderlik yaptı gelişmelere.
Bölgede yayılma eğilimi gösteren 'yangın'a ilişkin olarak emperyalizm, ilki şaşkınlığın ardından geliştirdiği ikinci yöntemi Libya'da uygulamaya koydu. Durumdan, hareketlenmeye başlayan yaygın hoşnutsuzluk ve muhalefet dinamiklerinden vazife çıkartmaya dayanan bir yöntemdi bu. Genellikle olduğu üzere emperyalist müdahale, kışkırtmalarla, askerî ablukalarla, bombardımanlarla hükmünü icra etti.