Esma Rona
@soulfamily
Dm bakmıyorum
Çocuk Gelişimi Uzmanı
YL
İstanbul
28 Temmuz
116 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Burası hırsızların
kalesinin, Paris'in yüzündeki iğrenç siğilin, her sabah şehrin
merkezine akıp giden ve her gece günahların, dilenciliklerin, serseriliklerin balçığını kusmak için geri gelen lağımın,
eşekarılarırun her akşam ganimetleriyle geldikleri o dehşet
verici kovanın, Çingenelerin, sahte keşişlerin, dilenci çömezlerinin, İspanyol, İtalyan, Alınan her ulustan, Yahudi, Hristiyan, Müslüman, putperest her dinden çapulcunun, bedenleri sahte yaralarla kaplı, gündüzleri dilenip geceleri hayduda
dönüşenlerin yalancı hastanesinin cisimleşmiş ifadesiydi; iki
kelimeyle özetlersek, o dönem Paris'inin kaldırımlarında oynanan hırsızlık, fuhuş ve cinayetlerin o sonsuz komedisinin
aktörlerinin giyinip soyunduğu geniş bir kulist.
Sayfa 85
Bilirsiniz, ruhu mahveden daima bedendir.
Sevgili Dost,
"Kalbimi alıp uzaklara gitmek istiyorum."
Dost insanın bir ikinci kendisidir.
Cicero
Okur Takip Önerileri
Kulağıma öyle bir kelime fısıldamalısın ki, o kelime önce beni, sonra bütün yeryüzünü aydınlatsın.
Bir kitabı okumaya başladı
Bir kitabı okumaya başladı
Çünkü Aşk bir ağaç gibidir: Kendiliğinden yetişir, kökleriyle tüm benliğimizin derinliklerini sarar ve yıkıntı halindeki bir yürekte yeşermeye devam eder. Bu tutkunun ne kadar körse, o kadar inatçı oluşunu açıklamak mümkün değildir. Kendi içinde tutarlı olmadığında daha da güçlüdür.
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Sıladan bitap düşen boynumdaki Kuş, Sakura Bayramı'nda Kiraz çiçeklerine konarak şarkı söylemek istiyormuş. Ama gitmiyor.
"Akıldan büyük nimet, zekadan da ağır yük tanımıyorum."
Necip Fazıl Kısakürek
Kırmızı
Bir zaman Kırmızı başka bir kırmızıya dönüştü. Gördüğü en güzel kırmızıydı. Her şey kana değil kırmızıya boyandı. Köprücük kemiğine bir kuş kondu. Ve sonra,
Kırmızı artık başka bir kırmızı. Kan, ateş, öfke değil de aşk , çilek, vişne, elmadır bende.
Zıtlar birbiriyle güzeldi ya. Kırmızı ve mavi çok zıt değil amma biri sıcak biri soğuktu dünyamda.
Mayısın rehaveti midir bilmem ama kırmızı bir kuş olup gecenin kordonlarından sıyrılıp uçmak isterim bağrına. Mavilerde dans edip yere inat Furuğ gibi 678 kere haykirmak, selam sana ey sevgili. Çünkü seviyorum seni.
Her gün başka bir önsezi ile geçiyor günlerim. Çelme takan suratsız dünyanın sahte kaygılarında budalaca hapsolmuşken yeniden düşünmek, aşkın kışkırtması olsa gerek. Hayallerimi elden mi geçirmeli, olduğu gibi teslim mi etmeli?
Her gün oruç mu tutmalı, selam verip mi geçmeli? Çay kaşığının minicikliğinin dahi tatlı geldiği günlerde Rona'ya gitmemek takva olsa gerek. Kırmızıyı dinlerken iştahın kabarıyor ama bilsen bundaki ödülü. İtaatin kuvveti onun aslına götürür. Tüm cihanı verseler de tutkuların bir çift ateş görünür.
Velhasıl Ruhun akışını ve kahkahasını dinlerken çok selam verip geçmeli. Çünkü seviyorum seni.
Seviyorum seni
youtu.be/PEBJsraRRBw