Ariyet Fikirle Düşünmek

Rasim Özdenören

Ariyet Fikirle Düşünmek Sözleri ve Alıntıları

Ariyet Fikirle Düşünmek sözleri ve alıntılarını, Ariyet Fikirle Düşünmek kitap alıntılarını, Ariyet Fikirle Düşünmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama niçin? Niçin benim zamanı değiştirmem istenmiyor da, değişmiş olan zamana kendimi uydurmam isteniyor?
Aslında, irtica, bizzat modernleşmecilerin, kendi fikriyatlarını ifade etmeleri sadedinde muhtaç oldukları bir kavramdır. Nesnel olarak bakıldığında, modernleşmecilerin irtica olarak ileri sürdüğü vaka, bir toplumun kendini savunma içgüdüsünden başka bir şey değildir ve bu bağlamda aslında irtica diye bir vaka da mevcut değildir. Ancak modernleşmeciler, kendi varlıklarına meşruiyet kazandırabilmek için irticaı icat etmek mecburiyetindedir. İrtica tehlikesini icat edemedikleri takdirde kendi mevcudiyetleri tehlike altına girer. Modernleşmeci, bu yüzden, elinde bulundurduğu veya bulundurmadığı her türlü vasıtayla, tehditle, jakoben usullerle, aslında bizzat kendi icadı olan irticaın üstüne yürüdüğünü gösterme mecburiyetiyle karşı karşıyadır. Böylece, aslında, eğer gerçekten irtica ile mücadele edilmek isteniyorsa, ona ortam hazırlayan zihniyetin teşhis edilmesi gerekiyor. Mürteciyi hasıl eden irtica değildir, fakat irticaı hasıl eden modernleşmecidir. Halkın irtica diye bir meselesi yoktur. Fakat irtica diye mesele icat edenlerin kafasında irtica paranoyası mevcuttur. Dikkatin o paranoyaya yöneltilmesi gerekiyor.
Reklam
Yıkılması gereken yıkılmış olmadıkça, bina etmenin vakti gelir mi?
Unutmayalım ki, Allah'ın resulü (sav) de zamanın kendisine uymadığı bir dünyada yaşadı, ama kendisini zamana uydurmayı düşünmedi, bilakis zamanı kendisine uydurmak için mücadele etti.
Fedakarlığa katlanmasını istenilen bir nesil aslında kimin hatasının ceremesini katlanmaya zorlanmaktadır. Kendinden önce kendisi için katlanılması gereken fedakarlığa niçin katlanılmamıştır?
Reklam
Benim için ilkenin önemi yoktur diyen birine, acaba neyin önemi olduğunu sormak lazım.
"Ben, içimde yaşadığım dünyanın aktif bir parçası olarak ona müdahale edebilmeli ve onu değiştirebilmeliyim. Böyle bir hakkı kendimde görebilmek için elimde yeterli sebepleri bulundurduğuma kaniyim. Unutmayalım ki, Allah'ın Resulü (sav) de, zamanın kendisine uymadığı bir dünyada yaşadı, ama kendisini zamana uydurmayı düşünmedi, bilakis zamanı kendisine uydurmak için mücadele etti."
"Dünyayı elinde bulunduran ve onu yönlendiren birtakım güç odakları elbette mevcuttur, ama bunlar görünmeyen, esrarengiz güçler değildir. Bunlar görünen, bilinen, kendileriyle temas imkânı bulunan, kendileriyle anlaşmaya varılabilen (veya varılamayan), somut, elle tutulur güçlerdir. Şayet bu güçlere esrarengiz marifetler atfetmeye ve kendimizi o güçlerin esiri gibi görmeye başlarsak, bunun tıp dilindeki adını telaffuz etmemiz icap eder: paranoya! Tarihi veya içinde yaşadığımız dünyaya ve olayları paranoyaya müptela kişilerin bakışıyla çerçevelendirmeye kalkışırsak sağlıklı insanları da aynı hastalıklı çerçevenin içine girmeye zorlamış oluruz. Bu çerçevenin içinde gerçekler değil, fakat vehimler hüküm sürer."
İslâm, kendi ilkelerine sadakati gerektirir ve Müslüman'ın bu ilkelerden sapmasına müsaade etmez, ancak bu durum, hiçbir zaman onun kireçlenmeye, katılaşmaya açık olduğu anlamını da taşımaz. Tersine, o, hayat karşısında kendini insana açar, insanı katı, değişmez, donmuş şablonlara, şemalara sıkıştırmaz; insan hayatın ihtiyacına göre kendi Müslümanca yaşantısını kurup sürdürür.
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.