Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Besim Tibuk ile Söyleşi

Asabı Bozuk Bir Adamın Portresi

Işıl Alatlı

Asabı Bozuk Bir Adamın Portresi Sözleri ve Alıntıları

Asabı Bozuk Bir Adamın Portresi sözleri ve alıntılarını, Asabı Bozuk Bir Adamın Portresi kitap alıntılarını, Asabı Bozuk Bir Adamın Portresi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...unutmayın ki, iyimserlik bulaşıcıdır. Kötümserliğin bir faydası yoktur ki. Yaşam bir nehir gibi akıp, geçiyor. Nehirden aşağı yüzünüz gülerek gidin, çok daha iyi edersiniz çünkü, zaten nehirden aşağı gidiyorsunuz, öyle değil mi? Somurtarak, söylenerek gitmeniz hiçbir şeyi değiştirmez.
hep mi aynı olur :')
Doktora yaptığınızı bilmiyordum! Yapmadım, sadece başladım. Aslında, doktora çalışması bana entellektüel tatmin sağlıyordu ve memnundum. Ancak, birkaç kez girdiğim halde, asistanlık imtihanlarının hiçbirinde başarılı olamadım. Çok sonra öğrendim ya da anladım ki, hocalar önceden mimlerlermiş asistanlarını ve imtihan formaliteden başka bir şey değilmiş !
Reklam
Türkiye'deki bankacılık sektörüne hiç ama hiç saygım yoktur. Kredi aldığımız hiçbir banka daha Nuruosmaniye'deki dükkanımızı bile görmeye gelmemiştir , bırakın diğer yatırımlarımızı. Şirket kazanıyor mu, kaybediyor mu bakmazlar. Bizde bankacılar sadece kokteyllerde kendi aralarında dedikodu yaparlar. O dedikodulara hakim olabilir de iyi imaj yaratırsanız, itibarınız yerindedir!
İnsan sürekli iyi şeyler yaşamışsa, bunda yapay bir taraf vardır derim. Başarısızlıklar yaşayacaksınız ki, kendinizi sınayın; buna imkanınız olsun...Başarısızlıklar yaşamamış insan, hiç fırtınaya yakalanmamış kaptana benzer. Hiç fırtınaya yakalanmamış kaptan, kaptan değildir. Birkaç fırtına geçirecek ki, kaptan olsun! Hat­ta, gemisi batmış kaptan daha da tecrübelidir. Gemi batarken ne yaptığı, nasıl davrandığı, ne gibi tepkiler verdiği bir kaptan için inanılmaz bir sınav ve tabii, tecrübedir. Dolayısıyla, kendimi çok şanslı addediyorum. Dönüp geri baktığım zaman görüyorum ki, çok değişik yerlerden, çok çeşitli ortamlar­dan geçmişim. Bunlar planlanamazdı, isteyerek yapılamazdı. Kendiliğinden gelişmiş olaylardı ama, netice itibariyle, bana çok şey kattılar. Örneğin, iş hayatımda ihanete de uğradım ama bu bile tecrübedir diye düşünürüm. Suni bir ihanetle tecrübe sahibi olamazsınız. Gerçekten yaşamanız lazım.
Şunu unutmayın ki, daima ihtiyaç olan şeylerin, talebi olan şeylerin değeri yüksektir. Örneğin, Hindistan'daki sermaye trafiği Türkiye'den daha az ve nüfus fazla. Dolayısıyla, bu ülkede emeğin değeri Türkiye'den de düşük. Oysa, İsviçre'de sermaye / para Türkiye'ye göre çok daha fazla ama insan az. Dolayısıyla, insanın, emeğin değeri bu ülkede Türkiye'de olduğundan çok daha yüksek. İsviçre'de bir tamircinin, bir çöpçünün, bir otobüs şoförünün değeri ve dolayısıyla, ücreti çok yüksektir. Demek ki, Türkiye'yi bir İsviçre haline getirebilmek için, gerekli yasal düzenlemeleri yapıp, devlet olarak insanlarınıza güven ver­mek suretiyle, istikrarlı politikalar uygulayarak örneğin, finansman vergilerini sıfırlayarak iş imkanı yaratacaksınız ki, emeğin değeri yükselsin; patron işçisine elpençe divan dursun. Bu taleple olur, başka yolu da yoktur. Tekrar ediyorum, devlet olarak özel girişime, girişimciye inanacaksınız, inançlı hareket edeceksiniz yani, "Ben burasını kapatırsam, bunlar aç kalır" diye düşünmeyeceksiniz. Yok öyle bir şey, kendimizi aldatmayalım. Devlet özelleştirme yapmadığı, KİT' leri zarara rağmen açık tuttuğu sürece, fakirliği teşvik etmektedir.
(...) kendimi methederek dedim ki, "Benim şimdiye kadar beceremediğim hiçbir iş olmamıştır! " Cevaben şöyle demişti: "O zaman hedefini küçük tutmuşsundur! " Bu sözü hayatım boyunca unutmamışımdır.
Reklam
Yönetici ve çalışanların hem birbirleri ile dost olup, hem de birbirlerini denetlemeleri pek mümkün olmuyor. Örneğin, ben NET şirketlerindeki yöneticiler arasında çekişme, tartışma hatta kavga görmezsem, tedirgin olurum! Birbirlerini sürekli methediyor , birbirlerinin açığını ele vermiyorlarsa, ortada muhakkak bir yanlışlık vardır diye düşünürüm! İnsanlar arasında kıskançlık, yanlış değerlendirme gibi duygular olması doğaldır. Buna rağmen, her şey süt liman gidiyor yani, böylesi doğal duygular sürekli bastırılıyorsa, orada muhakkak bir sorun vardır.
Liberallere I. Mektup XIII: IV-VII
"Benim şimdiye kadar beceremediğim hiçbir iş olmamıştır!" Cevaben şöyle demişti: "O zaman hedefini küçük tutmuşsundur!"
"Sen beklediğimiz peygamber misin?” sorusuna, “Hayır” yanıtını verdi.Kitabı okudu
google'a "para kazanma yolları" yazınca bu da çıkmalı.
Arkadaşlar ara­sında küfürlü konuşmak adettendi! Bir gün ortaya bir fikir attım ve dedim ki, "Bu böyle olmuyor. Küfür başına 25 kuruş ceza kese­lim. Parayı ben toplarım.” Kabul ettiler. Öyle oldu ki, herkes birbirini ispiyonlamaya ya da sırf küfür etsin diye kızdırmaya başladı. Kim küfür etse, kimin küfür ettiği haberi gelse, yatırıp pa­rasını alıyor , kumbaraya atıyorduk. Zamanla hepimiz küfür etmekten vazgeçmiştik ama, hasılat da kesilmişti!
Devletin sınırlı ve fakat asli görevlerinden birisi hukuk ortamının tesisidir ama yargıçlık yapmak değil! Bu ayırımı iyi yapmak lazım. Çağdaş demokratik hukuk devleti tarafsız yargıyı öngörür; devletin yargıçlık yapmasını değil. Bir devlet kuruluşu olarak RTÜK bu yetkiyi haiz olmamalıdır.
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.