Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asılacak Kadın

Pınar Kür

Asılacak Kadın Gönderileri

Asılacak Kadın kitaplarını, Asılacak Kadın sözleri ve alıntılarını, Asılacak Kadın yazarlarını, Asılacak Kadın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kurtulmak için cinayetten başka bir yol kalmamışsa, işlenen cinayet bir suç mudur?” “Yalı cinayeti olarak adlandırılan dava sonuçlanmış ve sanıklardan Melek Ebruzade idama, suç ortağı Yalçın Özveren ise ömür boyu hapse mahkum olmuşlardır.” Haberiyle başlıyor kitap.. Melek, Yalçın ve Yargıç Faik’in gözündenden olaylar irdelenmeye başlıyor. Yargıç’ın düşüncelerini ve hayatını okurken gerçekten çok tiksindim. Ve ne yazık ki çokta üzüldüm. Bu gibi karakterlerin var olmasının düşüncesi bile çok acı.. Daha sonra Melek’in gözünden okuyoruz hikayeyi ve sayfayı her çevirdikçe canınız acıyor. Ruh hastası yaşlı bir adamın kimsesiz küçük bir kız çocuğunu yıllarca istismar edip birde üstüne nikahına alıp meşrulaştırması, tüm mahallelinin olayları bilip susması.. okudukça midem bulandı, sinirlerim bozuldu. 70 yaşında ruh hastası Hüsrev, canım Melek’i yıllarca mahalledeki insanlara bile isteye istismar ettiriyor ve bundan zevk duyuyor. Ta ki konağın çalışanlarının oğlu Yalçın okulunu bitirip evine dönene kadar. Tanıdığı küçük kızın yıllar sonra büyüyüp başına gelenlere tanık olan Yalçın, Melek için bir cinayet işliyor ve onu kurtaracağına olan inancı Hüsrev’in ölümüne sebep oluyor ama maalesef ki Melek kurtuluştan çok daha kötüsü idama çarptırılıyor. Hikayenin gerçek olması okuduğum her sayfa da canımı daha çok acıttı. Nefesimin kesildiği yerler oldu. Ülkemizin maalesef ki acı gerçekleri. Kim bilir kaç Melek göçüp gidiyor bu dünyadan habersiz, kimsesiz ve çaresiz..
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,881 okunma
Kur-tul-mak, demişti sanki heceleyerek. Yeni öğrenilmiş bir sözcük. Anlamı pek iyi bilinmeyen, hatta belki de hiç bilinmeyen bir sözcük: Kur-tul-mak.
Sayfa 93 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Azad eyleseler uçamaz mısın? Kırılmış kolların kanadın hani!
Sayfa 55 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Sanki o güne değin yaşadığım, gördüğüm, duyduğum, inandığım her şeyin üstüne bir sis indi. Her şey değişti. Dünya baştan başa. Ya da yok olup yeniden var oldu. Her şey bambaşka. Yeniden doğmak gibi. Hayır, ilk kez doğmak ve doğarken doğduğunun bilincine varmak gibi. Renkler, kokular, ışıklar değişti.
O ilk yazın ilk günlerinde, ben daha ağaç tepelerinden seyrederken onu, nasıl da uzaktık ölümden. Daha yaşamaya bile başlamamıştık doğru dürüst. Ya da ben başlamamıştım.
Melek'i ilerde birçok çiçeğe benzettim, evet ama ta o zamandan çiçeğe benzetmiş miydim? Yoksa şimdi, asılacağını bildiğim için mi? Kimi eskimiş çiçeklerin başları, asılmış bir kadının başı gibi öne sarkar. Melek ilk günden beri çiçeğe benziyorduysa, başı bir gün nasıl olsa öne sarkacaktıysa, asılmasına neden olma suçundan kurtulacak mıyım? Bir kadını kurtaracağım diye astırmak... Benim gibi bir beceriksizin işi...
Reklam
Ansadığım tek şey onu görünce birden gökten yere düşmüş gibi olduğum. Ayaklarımın küt diye yere çarpışı sanki. Ya da belki, tam karşıtı. Ayaklarımın yerden birdenbire kesilişi, beklenmedik bir havalanış. Bir sarsıntı işte, hatta çarpılma denilebilir. Yaşanılan ânın birden içine girmek gibi bir şey.
Benden çok uzak, inanılması güç bir öykünün tümcesi sanki bunlar.
Sevmekmiş buysa sevmek, sevmek dedikleri eksik olsun başımdan
Gövdesi kötüledikçe ruhu da mı kötülüyo ne insanın
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.