Bağnazlık ve yobazlığı reddeden bir dinin mensuplarının geldiği hâl.
Planlanan işler görünürde çok vahimdi. Ama mehdi olarak gördükleri örgüt liderinin yaptığı her şeyin bir hikmeti vardı. En büyük günahlar bile böyle meşrulaştırılıyordu. Öyle ki, Kabil dahi kendince haklı sebeplerini zihin dünyasın da inşa etmeden kardeşi Habil'in kanını dökmemişti. Örgüt mensuplarının hem kendilerine hem de ikna etmeye çalıştıkları kişilere yaklaşım tarzı tam da böyle bir ruh haliydi. Âdeta bir hipnoz gibi hem muhataplar ikna edilmeye çalışılıyor hem de sarf ettikleri sözlerle kendi motivasyonlarını da artırmış oluyorlardı. Binlerce insanın kanını dökmek pahasına kalkışacakları bu darbe girişiminin girizgâh kısmı, belki de sihirli sözcüklerle efsunlanmış zihinlerle tamamlanmış oluyordu.
"Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, eğer cesur değilsen sevemezsin, eğer cesur değilsen güvenemezsin, eğer cesur değilsen gerçeğin peşine düşemezsin, o yüzden önce cesaret gelir, diğer her şey onu izler"
Çünkü akıl, bir örgüt tarafından çocuk yaşta bloke edilmişti. Onlar için akla, mantığa ve ahlaka uygun olan, örgütün söyledikleriydi. Gerisinin hiçbir değeri yoktu.
Hıyabandan geçip semt-i cânânâ vardı onlar
Cennet vatandan firdevs-i âlâyâ erdi onlar
Kimi onbeşlik fidan, kimi asırlık çınardı
Selâ-yı şerifle Kur'an'ı öptü onlar
Bezm-i Elest'te de kesişmişti yolları
Bir takdir-î ilâhîyle yollara düştü onlar
Dediler "altı da bir üstü de birdir yerin"
Şerbet-i şehâdeti bir lahzada içti onlar
O gül yüzlerinde güller açmıştı
Ola ki bûs-ı nebîye mazhar oldu onlar
Notlarda şu ifadeler dikkat çekiciydi: " MOSSAD, CIA ve diğerleri ümmet adına hareket ettiği için Uzun'u götürmek istiyor. Bize de onun akılsızca davranışları yüzünden ya 139 ülkedeki okullarınızı kapatırız ya da RTE'yi götürürsünüz diyorlar. Hizmetimizin selameti adına bir kişi veya ülke gitse ne olur! Bu seçimlerde % 65 ile bile gelseler, ama gerçek ama düzmece dosyalar ile götürmek zorundayız. Ok yaydan çıktı bir kere. Bu safhadan sonra geri dönüş, yok olmamız anlamına gelir. Onun için tek yol, her şeyi kullanarak taarruzdur. Önümüze kim çıkarsa haklı haksız, yaş kuru; ezip geçeceğiz. 44 senedir ördüğümüz hırkayı buyurun siz giyin diyecek değiliz."