Akşama doğru, McTavish Bar'a gitmek üzere yola koyuldum. Natalie'nin çaktığı tabelanın yanından geçerken bir an durakladım, sonra tabelayı aniden çekip çıkararak çitlerin altına fırkattım. East Bay Sokağı'nın kaldırımları uzun gölgelerle doluydu. Charleston'da gün ışığı çoğu zaman ince bir süzgeçten geçirilmiş gibi berrak ve parlak olurdu. Ama bu akşamüzeri, kıvrılarak sıkılmış sarı bir el benzinden çıkan su gibi bulanık ve yoğundu...