Senin beni unutma ihtimalini hatırlayıp çıldırıyorum,
Bazı günler ve bazı geceler...
Yüzünü eskisi gibi hayal edemeyeceğimden korkup kahroluyorum...
Sonra tövbeler ediyorum.
Seni unutma ihtimalini düşündüğüm için.
Aşkname
Her bakımdan ateş kesilendir aşık, hararetle koşup giden, yanıp yakılan ve alev gibi yücelip başı çekendir. Bir an bile işin sonunu düşünesi değildir âşık, hiçbir şeyi umursamaz sevgiliden başka, ne şüphe tanır, ne gerçek. İyi de kötü de birdir onun yolunda. Aşk gelince iyi de kalmaz, kötü de çünkü.
Aşkname Bazı yazarları genç yaşta okumak onlara haksızlık sanırım. Sindiremiyoruz belkide ... 35 ‘inden sonra yeni baştan tüm İskender Palalara baştan başladım .
Aşkname
Göz kalbe iletiyordu güzelliği ve kalpte bir kıvılcım tutuşuyordu. Bu kıvılcım hem ışık, hem ateş olma potansiyeline sahipti. Işık olmanın yolu ateş olmaktan geçiyordu. Önce yanmak ve alevin ışığını süzerek nura döndürmek gerekiyordu. Gönülde tutuşan ateşi söndürmek için göz damla damla su akıtıyor, ancak gözyaşı ateşi söndürmekten ziyade onun hararetini artırıyordu.
Aşkname
"Bela budur ki alıştı belalarınla gönül
Gamın da gelse dile bâis-i meserret olur"
*Benim için asıl bela, gönlümün senin belalarına alışmış olmasıdır. Öyle ki artık gönlüme senden bir gam da gelse, benim için sevinç sebebi oluyor.*
Aşkname
"Kan mı daha kırmızıydı, gül mü?!.. Kan mı tutardı insanı, yahut gül mü?!.. Peki sadakate layık olan hangisiydi; gül mü, kan mı?!.. Kan mı yüreğini daha çok titretirdi bir insanın, gül mü?!.."
Aşkname
İnsan ömrü için çok uzun bir zaman; lakin aşık ömrü için yalnızca bir göz yumup açmış gibi. Çünkü aşk eğer ruhun faziletiyle berraklaşıyorsa değil on yıl, kıyamete kadar beklenilebilir. Çünkü orada bekleyiş aşkın ta kendisidir ve aşık bekleyerek kemale erer. Çünkü orada gönül güzelliği, aşkın güzelliğinden doğar ve gönlünde güzellik bulunmayanlar güzelliğe temiz bakışlarla değil kirli düşüncelerle yaklaşırlar...