Asr-ı Saadet Dersleri 1 Gönderileri
Asr-ı Saadet Dersleri 1 kitaplarını, Asr-ı Saadet Dersleri 1 sözleri ve alıntılarını, Asr-ı Saadet Dersleri 1 yazarlarını, Asr-ı Saadet Dersleri 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adnan, İsmail (as)'in torunlarından biri idi. Onun zürriyetinden Fihr b. Malik, onun da evladından Kusay b. Kilab yetişti. Kusay, Mekke'nin emiri oldu ve Kâbe'nin bütün işlerini kendisinde topladı.
Sayfa 23 - Pdf değil
Hz. İsmail büyüdü. Hz. İbrahim (as) ilerlemiş yaşında hem de çocuğunun olmasından ümidini kestiği bir anda sahip olduğu biricik oğlunu kurban ettiğini rüyasında görüyordu. Diğer insanlardan farklı olarak peygamberlerin rüyası haktır. Dolayısıyla bu, Allah'tan gelen bir emirdir. Allah Teâlâ ondan çok sevdiği oğlunu kurban etmesini istemişti. Bu bir imtihandı. İsmail henüz koşma çağında idi. Babasına kendi rızası ile teslim oldu. Bunun üzerine Allah Teâlâ ona bedel büyük bir kurbanlık gönderdi. Çünkü Allah Teâlâ onun, Allah'a davette babasının yardımcısı olmasını ve son Nebinin ve üstün Rasulün, onun soyundan olmasını istiyordu.
Sayfa 23 - Pdf değil.
Mecusiler kendilerini ateşe tapmaya verdiler. Ateşe tapıyorlar ve onun için birtakım heykeller ve tapınaklar inşa ediyorlardı. Tapınak dışında ise tamamen hürdüler. Heva ve heveslerine göre hareket ediyorlardı. Mecusiler dinsizler ve ahlaksızlar arasında hal, hareket ve ahlak yönünden hiçbir fark yoktu.
Sayfa 20
Araplar ise son asırda Hind Bharmanizm'inde olduğu gibi ahmakça bir putperestliğe meylettiler. Şirkte ileri gittiler ve Allah'tan başka tanrılar edindiler. Milletçe en çirkin şekliyle putperestliğe ve putlara ibadete saplandılar. Her kabilenin, kasabanın ya da şehrin özel bir putu vardı. Hatta her evin kendine ait bir putu vardı.
Hz. İbrahim (as), içinde yalnızca Allah'a ibadet edilsin diye inşa ettiği Kabe'nin içinde ve avlusunda üç yüz altmış put bulunuyordu.
Sayfa 21
Bharmanizm, Hintlilerin asıl dinidir. Çok sayıda -milyonlarca- tanrıya tapınmakla, kast sistemiyle ve insanlar arasında çeşitli imtiyazlar tanımasıyla diğerlerinden ayrıdır.
Sayfa 21 - Ravza yayınları
Büyük dinler ki onların sonuncusu Hıristiyanlıktır. Günahkârların ve hilekarların avı, yoldan çıkmış sapıkların ve münafıkların oyuncağı haline geldi. Ruhlarını ve şekillerini kaybettiler. O dine mensup olan ilk insanlar ve onlara gönderilmiş peygamberler geri gelseler, onların dininden olduğunu iddia edenleri red ve inkar ederler, tanımazlardı.
Sayfa 20 - Ravza yayınları
Helâl: Dinde caiz görülen herhangi bir şeydir. Yapılmasından ve kullanılmasından dolayı ayıplama gerekmez. Helâlin her çeşit lekeden arınmış olan saf ve temiz kısmına "Tib ve Tayyib" denir.
Sayfa 18 - Ravza yayınları
Kur'an şefaat edicidir, şefaati kabul edenlerindir. Kim onu önder edinirse onu cennete götürür. Kim de onu arkasına atacak olursa dünyada da ahirette de rezil bir hayat sürer.
Kim Kur'an'a saygı gösterirse Allah Teâlâ'ya saygı göstermiş olur.
Resûlullah (sav) Efendimiz Veda haccı esnasında okuduğu hutbesinde şöyle buyurmuştur;
"EY MÜ'MİNLER! SİZE GÜN GİBİ AÇIK VE AŞİKÂR BİR EMANET BIRAKIYORUM. ONA SIMSIKI SARILDIKÇA ASLA SAPIKLIĞA DÜŞMEZSİNİZ. BU ALLAH'IN KİTABI (KUR'AN-I KERİM) DİR."
Sayfa 10
Kur'an-ı Kerim, kendinden önceki kitapları neshetmiş, yürürlükten kaldırmıştır. Bundan dolayı Tevrat ve İncil'in hiçbir hükmü kalmamıştır.
Sayfa 11 - Ravza yayınları
Kur'an-ı Kerim'in Arapça dışında bir yazı ile yazılması ve okunması haramdır. Gerek Ashab-ı Kiram ve gerekse onlardan sonra zamanımıza kadar gelen ehl-i İslâm, Kur'an'ın Arapça harfler ile yazılmasını gerekli görmüşlerdir. Bundan da anlaşıldığı gibi Kur'an-ı Azim'in Latin harfleriyle yazılması caiz değildir.
Sayfa 9 - Ravza yayınları