Atatürk: Ben de Bir İnsanım kitaplarını, Atatürk: Ben de Bir İnsanım sözleri ve alıntılarını, Atatürk: Ben de Bir İnsanım yazarlarını, Atatürk: Ben de Bir İnsanım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşamı, askerlik mesleği, savaşlar, devrimler, halka hizmet ve sayısız politik mücadele ile geçmiş, ülkesine yeni bir çağ açan büyük lider, Mustafa Kemal Atatürk
Çocuk hasreti çektiğini, bir çocuğu olmasını istediğini, hayvanları ne kadar çok sevdiğini halkıyla nasıl güçlü bir bağ kurduğunu.
Ne kadar Latif ince ruhlu olduğunu
hayvanları ne kadar çok sevdiğini bizlere hiç anlatmadılar okuduğum en güzel Atatürk kitabı.
"Birçok zaferler kazandım.
Fakat bunların, en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş anlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum."
“Unutma Mustafa Kemal’ler de insandır ve onlar da zaman zaman ağlamak isterler.”
Gazi’nin muharebelerde nasıl bir askeri deha olduğunu, mecliste en azılı muhaliflere karşı nasıl mücadele ettiğini, halkını muasır medeniyetler düzeyine ulaştırabilmek adına hangi inkilapları tesis ettiğini senelerce birçok kitaptan okumuşsunuzdur.
Fakat Çetin Yetkin bu kitabında, Atatürk’ün bize pek anlatılmayan insani yönüne ışık tutmuş durumda. Bütün askeri ve siyasi ünvanlarından sıyrılarak; ahırdaki atına, saraydaki yaverine, tren garındaki vatandaşa, evlat edindiği çocuklara, hatta çiftliğindeki iğde ağacına bile nasıl insanca muamele ettiğine yakından tanıklık ediyoruz.
Sabiha Gökçen, Hasan Rıza Soyak, Falih Rıfkı Atay, Cemal Granda, Afet İnan vs. gibi dönemin birincil kaynaklarının anılarından istifade edilerek oluşturulan bu eser, bize bambaşka bir Atatürk portresi sunuyor.
“Çocukluğumdan beri bir tabiatım vardır, oturduğum evde ne ana, ne kız kardeş, ne ahbapla bulunmaktan hoşlanmam. Ben, yalnız ve bağımsız olmayı, çocukluktan kurtulduğum günlerden başlayarak daima tercih etmiş ve sürekli olarak öyle yaşamışımdır.”
Gerçekten okurken çok büyük zevk aldığım Atatürk'ün hatıraları ile dolu olan ve onun büyük bir komutan olmasının yanı sıra şaşırtıcı zaafları ve inanılmaz hayvan sevgisi gözlerimi yasartti. Köylü şehirli fark etmeden türk milletine olan aşkı ve sevgisi, ve son olarak halkla iç içe gezdiği bir günde kendisine otomobilinize binsenize yoruldunuz diyen birisine " ben bu sevgiye muhtacım nolur alikoymayin beni bundan" demesi gerçekten iyiki varmissin ve atam umarım sadece seni ismen sevme değilde fikirlerini ve inkılaplarıni yaşatarak sana sahip çıkarız
İşte bu koşullar altında kıvranan halkının sıkıntılarını doğrudan ondan dinlemek için yurt gezisine çıkacaktı Gazi. Yol boyunca dura dura, halkı dinleye dinleye 6 Mart 1930 günü Antalya'ya ulaşacak ve akşam üstü kaldığı evin bir odasına Hasan Rıza Soyak'la birlikte çekilecek, kapıyı kapatacak ve bir koltuğa yığılırcasına oturacak. Çok yorgun ve
"Bunalıyorum çocuk, büyük bir ıstırap içinde bunalıyorum! Görüyorsun ya, gittiğimiz her yerde mütemadiyen dert, şikayet dinliyoruz... Her taraf derin bir yokluk, maddi, manevi bir perişanlık içinde... Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz; memleketin hakiki durumu bu işte!.. Bunda bizim bir günahımız yoktur; uzun yıllar hatta asırlarca dünyanın