Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ülkeye Adanmış Bir Yaşam 2

Atatürk ve Türk Devrimi

Metin Aydoğan

En Yeni Atatürk ve Türk Devrimi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Atatürk ve Türk Devrimi sözleri ve alıntılarını, en yeni Atatürk ve Türk Devrimi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'deki, laiklik uygulamasının, Batı'dan farklı bir başka özelliği, toplumsal gelişim mücadelesinin, sınıfsal nitelikli iç çatışmaya değil, işgale dayanan dış saldırıya karşı verilmesidir.
Fransız Devrimi'nde yurttaş, Rus Devrimi'nde yoldaş olan kavram, Türk Devrimi'nde halk sözcüğüyle tanımlanmıştır. Tanım farklılığıyla sınırlı kalmayan bu ayrım, devrimler arasındaki nitelik farkının doğal sonucudur.
Reklam
1923-1938 arasında gerçekleştirilen devrim atılımlarının tümü, Altıok içinde ifadesini bulur; hiçbir girişim dışarda kalmaz. Örneğin saltanat ve hilafetin kaldırılması cumhuriyetçilikle; dil-tarih yenileşmesi milliyetçilikle; eğitim birliği, tekke ve zaviyelerin kapatılması laiklikle; kamulaştırmalar ve ekonomik uygulamalar devletçilikle; tarım ve sağlık atılımları halkçılıkla; hukuk ve yenilikçi girişimler devrimcilikle ilişkilidir. Bu ilişkiler, altı ilkenin bütünlüğü içinde, ayrıca birbirlerine bağlanmışlardır.
Uluslararası Kadın Birliği Yazmanı Katherin Bonifas, 1935'te, Atatürk'ten öke (dahi) olarak söz ediyor ve Türk kadın devriminin evrensel boyutunu şöyle dile getiriyordu: "Atatürk gibi, insanlığın en yüksek katına erişmiş bir dahinin, kadınların genel düzeyini yükseltmesi, uluslararası kadın hareketini çok kolaylaştırmıştır. Atatürk'ün Türk kadınına kazandırdığı hak ve özgürlükler, bütün dünya kadınlarında özgüven yaratmış ve mücadelelerinde onlara destek olan, yardımcı bir güç vermiştir."
Ünlü İtalyan gezgini Marco Polo, bir "seyahatname klasiği" olan II Millione adlı yapıtında, Türk kadınlarının "ahlaki temizliğini" över ve onların "tüm dünyanın en temiz ve ahlaklı" kadınları olduğunu söyler.
Örneğin Abdülmecid'in (1823-1876) sarayında 800, Abdüzaziz'inkinde (1830-1876) ise 400 kadın vardı.
Reklam
1911'de, İstanbul'da açılan Gülhane Parkı'na, haftada dört gün erkekler, 3 gün kadınlar giriyordu.
Yazı devrimini eleştirenlerin bir bölümü, Çin ve Japonya'yı göstererek, onların " okuması ve yazılması zor olan alfabelerini" atmadıklarını ileri sürdüler. Oysa Çin ve Japonya abecesi, onların kendi dil özelliklerinden çıkmış, binlerce yıl geriye giden, ulusal abecelerdi. Dil yapılarına tümüyle uygundu. Arap harfleri, Türkçeye uygun olsaydı; "bir devrime gereksinim duyulmaz, öğrenim zorlukları ortaya çıkmaz ve Türkçe bir kültür dili olurdu."
Kimi din adamları kendilerinden yeni yazıyı öğrendiler. Konya Müftüsü Hacı Ali Efendi, Samsun Müftüsü Halil Efendi, bunların öncüleriydi.
Bölücü bir unsur olarak, Türk Devrim hareketine düşmanca saldıran ve eski siyasi alışkanlıklarından bir türlü vazgeçmeyen "İttihatçı azınlık", Kemalistlerce Ankara'da yargılandı. Mustafa Kemal'e ilk suikastı (1908) onlar yapmıştı. Sonuncusunu da onlar yapıyordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.