Atatürk'ün Anadolu'ya Gönderiliş Olayının İçyüzü
Baki ÖzAtatürk'ün Anadolu'ya Gönderiliş Olayının İçyüzü Gönderileri
Atatürk'ün Anadolu'ya Gönderiliş Olayının İçyüzü kitaplarını, Atatürk'ün Anadolu'ya Gönderiliş Olayının İçyüzü sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Anadolu'ya Gönderiliş Olayının İçyüzü yazarlarını, Atatürk'ün Anadolu'ya Gönderiliş Olayının İçyüzü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
M. Kemal’in Vahdeddin ve Hükümetçe Anadolu’da
Kurtuluş Savaşı’m versin diye gönderildiğini, böyle
bir gizli amaç taşıdığını sanmıyoruz. Padişahın Atatürk’e
söyledikleri ise o anki bir ruhsal durumun, esinlenmenin
ve zor koşulların yarattığı acizliğin sonucuydu. Çünkü bu
sözler konuşulurken Yunanlılar İzmir’e çıkıyorlardı. İstanbul
işgal edilmişti. İşgalci devlet gemileri sarayın karşısında
demirlemiş ve top namlularını sarayın pencerelerine
doğrultmuşlardı. Böylesi bir durumda söylenen bu sözler
o anki psikolojik ortamın çırpınışları ve Vahdeddin’in içinde
bulunduğu çaresizliğin belirtileriydi.
M. Kemal İstanbul günlerinde Vahdeddin hakkındaki
kanısını şu sözlerde dile getiriyordu:
“ ...bir mecnunla karşı karşıya bulunduğumu hemen
anladım. (...) Bu zavallı yarın Padişah olacaktır, kendisinden
ne beklenebilir?" Vahdeddin hakkındaki güvensizliği
şu sözüyle de açıkça anlaşılır. İkili görüşmelerinde
umduğunu bulamadığı için Padişahı “ Hacı sandığımız kişinin
koynunda haçı çıkmıştı” sözüyle değerlendiriyordu.
Padişahçı sav (tez) bu açıdan oldukça kesin konuşmaktadır.
Anadolu’da Kurtuluş Savaşı verilsin diye M. Kem
al’in bizzat Padişah Vahdeddin’ce görevlendirildiği ileri
sürülmektedir. N.F. Kısakürek’e göre Vahdeddin, Ulusal
Savaşımı yürütmesi için M. Kemal’i gizlice görevlendirmiş,
bunun için de kendisine bir “hattı hümayun” ile oldukça
çok para