Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Grek Seyyahı Priskos'a Göre Avrupa Hunları

Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı

Ali Ahmetbeyoğlu

Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı Sözleri ve Alıntıları

Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı sözleri ve alıntılarını, Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı kitap alıntılarını, Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne kadar tanıdık
...devletin ve imparatorluğun hazine kaynakları lüzumlu harcamalara, ihtiyaçlara değil fakat saçma gösterilere, boş, faydasız, şan, şöhret dolaşmalarına, sefalarına, ölçüsüz zevklere ve ihsanlara haşredilmişti.
Sayfa 23 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
İçeri girdiğimiz zaman Attila'yı ahşaptan yapılmış bir tahtta otururken bulduk.
Reklam
“Theodosius ve Attila’nın parlak ve asil babalarının oğulları olduğunu ve onun kendi babası Mundiuchus’dan aldığı soyluluğu muhafaza ettiğini fakat Theodosius’un babasından aldığı asilliği kaybettiğini, çünkü kendisine haraç ödediği için köle durumuna düştüğünü,bundan dolayı efendisine suikast hazırlayan bu kölenin doğru davranmadığını, kendisinin de Hadım kendisine teslim edilene kadar ona köle ismiyle hitap etmekten vazgeçmeyeceğini” söylemesini emretti.
Romalılar, her şeyde Attila'nın sözünü dinliyorlardı. Onun talimatlarını bir efendinin emirleri gibi telakki ediyorlardı.
Bize ve diğer "barbarlara" çok tatlı ve leziz yemekler getirildi. Diğer iskitlere ve bize gümüş tabaklarda, Attila’ya ise tahta tabakta et getirmişlerdi. Her cihette mutedil ve kanaatkar idi. Misafirlere altın ve gümüş kadehler verildiği halde "O"nun kadehi tahtadan idi. Sırtındaki elbiseleri, ayakkabıları, kılıcının kabzası, kılıfı ve atının takımları askerlerininkinden hiç de farklı değildi.
Gerçekten Romalılar, her şeyde Attila'nın sözünü dinliyorlardı. Onun talimatlarını bir efendinin emirleri gibi telakki ediyorlardı.
#aliahmetbeyoğluKitabı okudu
Reklam
Seyahatname
Priskos, eserinde, Avrupa Hunları'ndan bahsederken çoğu kez İskit ve Barbar tabirlerini kullanmıştır. Bu onun eski Grek ananesinden kurtulamadığını göstermektedir. Zira çok daha evvelki devirlerden beri Grekler, kendi dışında olan milletleri Barbar ve İskit, yaşadıkları coğrafi sahayı da İskitya olarak adlandırmışlardır...
Sayfa 16 - Çevirmenin yorumu...Kitabı okudu
Bize ve diğer "barbarlara" çok tatlı ve leziz yemekler getirildi. Diğer iskitlere ve bize gümüş tabaklarda, Attila’ya ise tahta tabakta et getirmişlerdi. Her cihette mutedil ve kanaatkar idi. Misafirlere altın ve gümüş kadehler verildiği halde "O"nun kadehi tahtadan idi. Sırtındaki elbiseleri, ayakkabıları, kılıcının kabzası, kılıfı ve atının takımları askerlerininkinden hiç de farklı değildi.
Devletin ve imparatorluğun hazine kaynakları lüzumlu harcamalara, ihtiyaçlara değil fakat saçma gösterilere, boş, faydasız, şan, şöhret dolaşmalarına, sefalarına, ölçüsüz zevklere ve ihsanlara haşredilmişti.
Naissus(Niş)'a gelirken şehri halksız ve sadece kiliselerin harabeleri arasında bir kaç hasta bulduk. Nehirden biraz ilerideki ovada ikamet ettik (çünkü bütün nehrin kenarı savaşta ölmüşlerin kemikleri ile doluydu).
Sayfa 30 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
Peki neden yapılıyordu bu şiddetli savaşlar? İnsanların birbirlerine silâhlarla saldırmalarına sebep olan bu nefret nereden kaynaklanıyordu? İnsanların sadece liderleri için yaşadıkları bilinen bir gerçektir ve bir tek bu liderin sözüyle binlerce insan savaşıyor. Sonuçta yüzyıllar boyunca tabiatın yarattığı güzellikler bir anda yok olup gidiyor.
Hunlardan beri değişmeyen şeyler :)
Bir provokasyon yok iken sık sık dostlarıyla da kavga ederler bazen bunu aynı günde birden fazla yaparlar ve bir aracı olmadan tekrar arkadaşlık kurarlar.
Peki neden yapılıyordu bu şiddetli savaşlar? İnsanların birbirlerine silâhlarla saldırmalarına sebep olan bu nefret nereden kaynaklanıyordu? İnsanların sadece liderleri için yaşadıkları bilinen bir gerçektir ve bir tek bu liderin sözüyle binlerce insan savaşıyor. Sonuçta yüzyıllar boyunca tabiatın yarattığı güzellikler bir anda yok olup gidiyor.
...Ancak her ne olursa olsun her çeşit hayvanın yarı pişmiş etlerini bacakları ile atın sırtı arasına koyup etlerin bir parça ısınmasını sağlayarak yerlerdi...
Sulhda ise insanın hali savaştan daha zordur. Çünkü vergileri çok ağır ve kötü insanların zulümleri fazladır. Güçlü olanın sözü geçer. Zira bütün bunlar kanunların herkese eşit olarak uygulanmamasından doğar. Kanunlardan orada sadece zengin- ler istifade eder ve kanuna aykırı davranan zengin yaptığı suçun cezasını görmez. Fakir ise hele bu kişi hukuktan anlamıyorsa bu şekilde kanunlar onu daha fazla ezer. Malı mülkü elinden alın- dığı gibi, hayati tehlikesi de söz konusu olur. Çünkü hakka ulaşmak sadece parayla olur. Avukat ve hâkimlerin aldıkları paralar hiçte dengeli değil. Kim çok para verirse, mahkemeye dahi çıkmadan işini halledebilir.
Sayfa 42 - Doğu Roma'da yozlaşma
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.