Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atsız: Türkçülüğün Mistik Önderi

Ahmet Bican Ercilasun

Atsız: Türkçülüğün Mistik Önderi Gönderileri

Atsız: Türkçülüğün Mistik Önderi kitaplarını, Atsız: Türkçülüğün Mistik Önderi sözleri ve alıntılarını, Atsız: Türkçülüğün Mistik Önderi yazarlarını, Atsız: Türkçülüğün Mistik Önderi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
KOMÜNİZM - SOSYALİZM
Köycü, Millî iktisatçı, kalkınmacı ve sosyal adaletçi olan ATSIZ ve Türkçüler, ilgili bölümde bulunan alıntılarda da görüldüğü üzere sosyalizm ve komünizme hiçbir zaman yakın durmamışlardır. Uzak durmak bir yana Atsız, komünizmi Türklüğün ve Türkiyenin en büyük düşmanı olarak kabul etmiştir. iktisadi sistem olarak da karşı olmakla birlikte Atsız'ın komünizm düşmanlığının asıl sebebi, onu sovyet emperyalizminin bir aracı ve Türkiyeye karşı bir tehdit olarak görmesidir. İki büyük komünist ülke, Sovyet ve Çin her ikisi de tarihi Türk yurtlarını istila etmiş durumdadırlar.
"Ufak meselelerle büyük dâvâlar engellenemez. Türkçülük yürüyecek ve Türk ırkı muzaffer olacaktır." "Tanrı Türk'ü korusun".
Reklam
Atsız asker değildi, fakat bir asker gibi yaşadı, asker gibi öldü. Zamanlar üstü, zamanlar aşırı bir adamdı. Türklük onun için bir sevda idi ve başka hiçbir şey önemli değildi. Önem verir göründüğü, üzerinde yazılar yazdığı, kitaplar doldurduğu her şey Türklük içindi. Türklük, tarihin derinliklerinden kopup gelen, geleceğe doğru yürüyen kutsal bir
"Çok ilerde de bir gün gelecek; dünya, sanki bu insanlar hiç yaşamamış, bu savaşlar yapılmamış, bu acılar çekilmemiş, bu sevinçler tadılmamış, bu medeniyetler kurulmamış gibi bir sessizliğe bürünecek..." (Ötüken 92:14).
Mehmet Sadık Aran: Mehmet Sadık Aran ile Atsız üniversite yıllarından arkadaş idiler. Sık sık görüşürler ve şakalaşırlardı. Kuzey Azerbaycanlı olan ve 1918-1920 yıllarındaki bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nde Difai Partisi'nden milletvekilliği yapmış bulunan Mehmet Sadık Aran, Azerbaycan'ın Ruslar tarafından işgali üzerine bir süre yer altında faaliyet göstermiş, sonra İran üzerinden Türkiye'ye gelmiş ve Edebiyat Fakültesi'ne kaydını yaptırmıştır. Vefatı üzerine, Ağustos 1971 (92. sayı) tarihli Ötüken'de yazdığı makalede Atsız, onun hakkında şunları söylüyor: "Mehmet Sadık Aran'ın bizim Edebiyat Fakültesi'nde öğreneceği bir şey pek yoktu. Fuzuli'yi zaten ezbere biliyordu. Farsçayı da iyi bildiği için bütün Divan Edebiyatımız ve İran Edebiyatı ona açıktı ve nihayet o da bir ülkü ve mücadele adamı olduğundan Azerbaycan'ın kurtuluş davası için çalışmaya mecburdu. Bu sebeple Fakülteyi bıraktı. İstanbul'daki Azerilerden bir kısmının başına geçerek dergi çıkarmak, konferans vermek, propaganda yapmak suretiyle Azerbaycan davası yolunda çalıştı."
Tahsin Demiray: Tahsin Demiray, Atsız'ın en eski arkadaşlarındandır ve bence Atsız'ın tanınmasında en önemli rol oynamış kişilerden bi ridir. Kadıköy Sultanisi'nin 7. ve 8. sınıfında birlikte okumuşlardı. Araya fasılalar girmiş olmakla birlikte arkadaşlıkları ömür boyu sürmüştür. Demiray'ın Atsız'la ilgili en önemli rolü, Bozkurtların Ölümü'nün yazılmasına vesile olması ve Bozkurtlar romanının iki kitabını da sahibi bulunduğu Türkiye Yayınevi'nde bastırmasıdır. Tahsin Demiray'ın vefatı üzerine, Ağustos 1971 (92. sayı) tarihli Ötüken'de yazdığı yazıda Atsız, Demiray'ın Türk kültür hayatına hizmetlerini vurgulamıştır. Altı cilt hâlinde basılan Canlı Tarihler ile Osmanlı tarihinin ana kaynaklarını yayımlama teşebbüsü üzerinde özellikle durur. Bu teşebbüs sonunda maalesef bir tek eser çıkmıştır; o da Atsız tarafından hazırlanan Osmanlı Tarihleri I'dir.
Reklam
Türkiye'de Ziya Gökalp'ı en iyi bilen insan Fındıkoğlu idi. Bu konuda Türkçe ve Fransızca bir hayli inceleme yayınlamış ve onu ilim gözüyle etüd etmişti..."
Artık yalnız kaldığımız zamanlardaki bazen ciddi ve kederli, bazen şaka ile karışık konuşmalar bitti. Şimdi ben ona ara sıra içimden hitap ediyor, fakat cevabını alamıyorum.
Zeki Velidî Togan: Zeki Velidi, tarihçilik ve Türk Dünyası konusunda Atsız'ı en çok etkileyen kişidir. Atsız, lisans döneminde hocası da olan Zeki Velidi ile asistanlık yıllarında çok yakın çalışmıştır. Togan'ın eski harflerle yazılmış notlarını o yıllarda Atsız okuyup temize çekmiştir. 1939'da Togan yurt dışından döndükten sonra da
Atsız, Rıza Nur'un kitabını tasvip etmediğini, içindekilerin, "siyasi çatışma sonucu yaşadıklarının etkisiyle hissî olduğunu" Yakan Cumalıoğlu'na da söylemiştir (Cu malıoğlu 2017: 40).
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.