Dünyanın en güzel yolculuğunu ben yaptım.
Tanımadığım insanlarla, yabancı bir "takım"la, yolda tanıştığım insanlarla, tek başıma, beni ziyarete gelen anne ve teyzeyle, baba ve sevgilisiyle, arkadaşlarımla seyahat ettim. Havaalanlarında, tren istasyonlarında geceledim kimi zaman. Tuvalette de uyudum, iş adamları tarafından dünyanın en lüks 10 oteli arasında sayılan bir otelde de kaldım. Bir pansiyonda yaşadım aylarca, yerleşik hayatı tattım bilmediğim bir şehirde. Otostopla 1.000, trenle 3.000, otobüslerle yaklaşık 15.000, ciple 20.000, uçakla 44.000 kilometre yol kat ettim. Hiç tahmin bile edemeyeceğim yerlerde biten yollardan geçtim.
Ve bir gün yolda kendime rastladım... Çok şaşırdım. Burada çok meşguldüm, bir türlü karşılaşamıyorduk.
Evet, en güzel dünya turunu ben yaptım.
Ama yollar hala gidilmeyi bekler...
Yollar hep gidilmeyi bekler...
Çünkü Nazım'ın dediği gibi:
En güzel deniz
henüz gidilmemiş olandır
En güzel çocuk
henüz büyümedi
En güzel günlerimiz
henüz yaşamadıklarımız
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz
henüz söylememiş olduğum sözdür.