Ay Şarkısı
Gürsel KoratAy Şarkısı Sözleri ve Alıntıları
Ay Şarkısı sözleri ve alıntılarını, Ay Şarkısı kitap alıntılarını, Ay Şarkısı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü başkalarının aynasındaki yüzümüz bize ne kadar benzemezse o kadar mutlu oluruz. Taşıdığımız özelliklerin bizde varolduğunu sanmamızın nedeni yine başkalarıdır.
Sayfa 15 - İletişim
Bütün bu eğlence ve gülme ihtiyacı, yaşamın çok ciddi kavramlar ve sorumluluklarla gittiği yerlerde kaçınılmaz hale gelir.
Galata rıhtımında durdu, denizin sabah saatlerindeki sessizliği ile ruhundaki çalkantıları dindirmeye çalıştı.
"Gerçekten sevmek" nasıl bir şeydi acaba? İnsan bunu anlayabilir miydi, yoksa anladığını düşündüğü her durum bir yanılgıdan mı ibaretti? Aşk denilen şey, herhangi bir yakınlığın özel vurgular katılarak abartılması mıydı?
Tuhaf, dedi içinden, hiçbir bedensel ihtirasımın kalmadığını hissediyorum. Belki de yaşlılar bu yüzden çocuklar gibi nesnelere düşkündürler. Çocuklar merak ettikleri; yaşlılar da anımsadıkları için...
Bazı arkadaşlar, hep olumsuzlukları anımsatmayı iş edinir, görevleri sanki olumsuzluk hakkında rapor hazırlamaktır. Dostlarının mutsuzluğuna bakıp mutlu olanlar vardır bir de; Tuğrul bunları sırayla yapardı, ama sıra kendisi hakkında konuşmaya geldi mi susar, kesinlikle bir şey açıklamazdı.
... çünkü aşk vardır ve iki insanın bütün hamlıkları, sıradanlıkları iyilikleri içinde yeniden var eder.
Şiddet, zavallı bir kadına yönelir ama bunun arkasında yatan asıl neden, görünmeyen yüzlerin alaycılığını "helal olsun"a döndürmek dürtüsüdür. Gazetedeki manşeti düşledi Halit: "Cinnet geçiren binbaşı karısını öldürüp intihar etti. (Subay olduğum için niçin öldürdüğümü yazmazlar.)"
Sayfa 100 - İletişim
Fabrikatör kâr etmek için denizin, ormanların ve havamızın canına kıyıyor; köhne politikacılar ise siyasal haklarımızı, eşitliğimizi ve yaşama hakkımızı elimizden alıyor. Her cinayetin sonunda caniler şu sözle vicdanlarını temizlemek istiyorlar: Gerekliydi... Bu dünyaya kâr, cinayet, zehir, devlet, bürokrat, kurban bayramı, düğün ve savaşlar gerekmez. Ben bir ütopya istiyorum: Bu ütopyada cehennem tâcirleri gibi davrananlar yoktur. Bu ütopya insanları kategorik olarak 'değerli' ve 'değersiz'lere bölmez, serveti tüm insanlığa ait görür ve tüm canlılar için yaşama hakkını savunur. İşte bu gerçeği görmezden gelenlerin istediği şey ne devrim ne de ütopyadır: Onların niyeti yalnızca başkasına ait olan zülum makinesinin başına oturmaktır. Yeni bir dünya için savaşanlar eski dünyanın araçlarını kullanarak o yeni dünyayı kuramazlar!
Bir şey daha anladım;Yaşandıktan sonra yaşanmamış gibi davranılan tek şey aşktır. Fakat unutamayacağın bir şey söyleyeyim sana: Yaşanamadıkça akılda kalan tek şey de aşktır.
Sayfa 176 - yky yayıneviKitabı okudu