Ay Şarkısı
Gürsel KoratEn Eski Ay Şarkısı Sözleri ve Alıntıları
En Eski Ay Şarkısı sözleri ve alıntılarını, en eski Ay Şarkısı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birbirini uzaktan sevenlerin birleşmesi de ayrılması da çok güçtür
Sayfa 31Kitabı okudu
Bazı arkadaşlar, hep olumsuzlukları anımsatmayı iş edinir. Görevleri sanki olumsuzluk hakkında rapor hazırlamaktır. Dostlarının mutsuzluğuna bakıp mutlu olanlar vardır bir de..
Sayfa 54Kitabı okudu
Zamanla melodi eskir: Yeni bir şarkı gerekir. Çünkü Sisyphos'un cezasına çarptırılmışız: Bir taşı yuvarlak yuvarlaya dağa çıkart, sonra aşağı bırak, sonra yeniden çıkar...
Sayfa 87Kitabı okudu
İlk aşk alkol bağımlılığına benzer: hem çökertir hem vazgeçilmez. İlk aşk derin tutkularla kaprisler arasındaki uzlaşmaz çelişkilerin savaşıdır.
İnsanın bir çağı uzun mektuplar ve kişisel iç dökmeler çağıdır. (Ya da dönem dönem bu hale gelir insan.) Çünkü yazdıkların, yalnızlığın nedeniyle karşılıklı değil kendi kendinle konuşmaların olarak tasarlanmış ama boş bulunup yazılmış şeylerdir.
Galata rıhtımında durdu, denizin sabah saatlerindeki sessizliği ile ruhundaki çalkantıları dindirmeye çalıştı.
Bazı arkadaşlar, hep olumsuzlukları anımsatmayı iş edinir, görevleri sanki olumsuzluk hakkında rapor hazırlamaktır. Dostlarının mutsuzluğuna bakıp mutlu olanlar vardır bir de; Tuğrul bunları sırayla yapardı, ama sıra kendisi hakkında konuşmaya geldi mi susar, kesinlikle bir şey açıklamazdı.
Fabrikatör kâr etmek için denizin, ormanların ve havamızın canına kıyıyor; köhne politikacılar ise siyasal haklarımızı, eşitliğimizi ve yaşama hakkımızı elimizden alıyor. Her cinayetin sonunda caniler şu sözle vicdanlarını temizlemek istiyorlar: Gerekliydi... Bu dünyaya kâr, cinayet, zehir, devlet, bürokrat, kurban bayramı, düğün ve savaşlar gerekmez. Ben bir ütopya istiyorum: Bu ütopyada cehennem tâcirleri gibi davrananlar yoktur. Bu ütopya insanları kategorik olarak 'değerli' ve 'değersiz'lere bölmez, serveti tüm insanlığa ait görür ve tüm canlılar için yaşama hakkını savunur. İşte bu gerçeği görmezden gelenlerin istediği şey ne devrim ne de ütopyadır: Onların niyeti yalnızca başkasına ait olan zülum makinesinin başına oturmaktır. Yeni bir dünya için savaşanlar eski dünyanın araçlarını kullanarak o yeni dünyayı kuramazlar!
Tuhaf, dedi içinden, hiçbir bedensel ihtirasımın kalmadığını hissediyorum. Belki de yaşlılar bu yüzden çocuklar gibi nesnelere düşkündürler. Çocuklar merak ettikleri; yaşlılar da anımsadıkları için...