Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazım Hikmet in Aydınlık dergisinde yayımlanan bütün şiir ve yazıları

Aydınlıkçı Şair Aydınlıkçı Yazar Nazım Hikmet

Nazım Hikmet Ran

Aydınlıkçı Şair Aydınlıkçı Yazar Nazım Hikmet Sözleri ve Alıntıları

Aydınlıkçı Şair Aydınlıkçı Yazar Nazım Hikmet sözleri ve alıntılarını, Aydınlıkçı Şair Aydınlıkçı Yazar Nazım Hikmet kitap alıntılarını, Aydınlıkçı Şair Aydınlıkçı Yazar Nazım Hikmet en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aydın aydınlık ay-dın-lık ! Aydın aydınlığım benim. Gökte ay gibi değil, gökte yay gibi gerilen ay gibi aydınlatmıyorum tepeden toprakta sınıfların kavgasını ! Bağlıyım ben : Çamurlu, kanlı, kara topraklara ! Ben o topraktaki kavgadan doğdum, içindeyim o kavganın, içinden aydınlatıyorum o kavgayı. Biz görelim Onlar kör olsunlar diye ! Evet onlar, on-lar... kof çınarlar gibi karanlıkta sallanıp yıkılırken, ateş aydınlığımın altına koyarak oyarak gözbebeklerinin deliğini, aydınlatıyorum köklerine saplanan baltamızın çeliğini ! Aydın aydınlık ay-dın-lık !
Çok boyanıyorsun kadınım, çok boyanıyorsun. Bana inan: Bu yüz göz yaraşmıyor sana... Kan boyalı ağzın adam yemiş gibi. Çocuğun varsa, onu sen bu dudaklarla nice öpebilirsin? Kocan, nişanlın, sevgilin varsa, onlar senin bu dudaklarını nasıl öpsünler?
Reklam
Ölüm; en derin, en geniş bir anlayışla; kımıldanmamak, değişmemek, durmak demektir. Kımıldanmayan, değişmeyen ne var? Yerin yedi kat dibindeki taş parçasından tut ta göklerin sonsuzluğunu çizen kartallara dek, bir bardaktaki sudan kafandaki düşünceye dek, madde, başsız sonsuz bir kımıldanış, değişiş, bir gelişme bir devrim içindedir. Sen de onun içindesin.
Heyecanımızda Şaha kalkan bir atın Deli Çizgileri Yok. Heyecanımız Rayların üstünde kayarken bile Çelik heykelini kaybetmiyen Bir Lokomotif. Öyle bir lokomotif ki En küçük çivisinin Çakılması için Her kıvrımı materyalist beynimiz Açılıp kapandı dökümlerle, Muadele hallettik Onu kuvvette tekamül gibi yükselttik. O bizim şuurumuzun oğlu O kadar bizim ki Ezmek istediğimizi Raylarına konulan bir bakır onluk gibi ezer Fakat Bir an bile bıraksa altına çektiğimiz yolu Parçalanır; Çünkü o sade bizim Sade bizim şuurumuzun oğlu
Saçı kıvrılmış, yampürü şapkalı kızım, seni be­ğenmiyorum. Sen benim kendi kızımsın, KIZIM SANA SÖYLÜYORUM, GELİNLERİM SİZ DE DİNLEYİN!...
İyilik, kötülüğün karşısına, eline ak çiçekli bir ağaç dalı alıp çıktıkça gülünç, cılız olmaktan kurtulamaz. Kötülüğün elindeki yalın kılıcı iyiliğin bileğine vermek gerek!
Sayfa 98 - PDFKitabı okudu
Reklam
"Kadınla erkek arasında ne siyasal, ne moral, ne de ekonomik bir ayrılık olmasın demek: Erkekler de kadınlar gibi çocuk doğursunlar, kadınlar da erkekler gibi sakallanıp bıyıklansınlar demek değildir. Kafa, gövde sağlığı bakımından biteviye bulunmasını dilediğim bu iki soydan, ne erkek kadınlaşmalı, ne de kadın erkekleşmeli. İkisi de kadınlıklarını, erkekliklerini koruyarak biteviye de adamlaşmalı. İki soyun da kendine göre öyle iç güzellikleri, incelikleri, duyguları vardır ki, bunların da biribirine benzemesini istersek, yeryüzü, üstünde yaşanamıyacak gibi kötüleşir.. Fileli, ajurlu, dantelalı, ipekli iç çamaşırı giyen bir erkek için ne buyurulur?"
Madem ki felsefe beşeriyetin tabiatla yaptığı mücadelenin neticesinde tabiat ve cemiyet hakkında hasıl olan mücerred umumi fikirlerdir ve madem ki fikr-i beşer bu mücadele ile sevk ve tahrik ediliyor. Bu takdirde aşikardır ki tarihi- içtimai manada ön safta bulunan «müterakki» sınıf ilmi felsefe de de en ön safta bulunur. Ön safta bulunan sınıf kendi şuurunda cemiyetin müterakki inkişafını aks ettirir.
Bütün bunları seni horlamak için yazmıyorum kadınım..Sen bu gidişle horlanmağa bile değmeyeceksin. Sen azlıksın. Yalnız, «üzüm üzüme baka baka kararır derler; senin gibi boyalı azlığa baka baka, boyasız çokluğun da boyanacağından korkuyorum. Bunun önüne geçmek isterim. Dileğim yalnız budur..
Felsefe hiç bir zaman mücerred, münferid kalmamıştır, hiç bir zaman hayatın içtimai ihtiyaçlarından, menfaatlerinden ayrılamamıştır.
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.