Geçmiş zamanda yazarın üç kitabını daha okumuştum. Kendisinin üslubu, betimlemeleri ve cümlelerinin akıcılığı çok hoşuma gitmişti. Okurken zorlanmamakla beraber 10-15 kitapta yaşadığım "dizi izleme" hissine kapılmıştım. Kütüphaneye gittiğimde gözüme bu kitap ilişti ve yazarını görür görmez irdelemeden aldım kitabı. İlk sayfasından itibaren kesin bu böyle değildir ya, şimdi düzelir, diyerek sabırla ve biraz da merakla ilerledim. Aklım ve midem almadı. Sayfaları değiştirdikçe psikolojime hatta biraz da öfkeme yenik düştüm; maalesef kitabı okumaya devam edemedim. Ha, kitabın konusundan dolayı da kitaba kötü demek saygısızlık olur. Öz kardeş ve aşk. Bu konu ne kadar iyi anlatılabilirse o kadar iyi anlatmış Naşide Gökbudak. Yine kalemine hayran kaldım ama, amaları bana daha ağır geldi.