Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aynadaki Zaman

Cemil Kavukçu

Aynadaki Zaman Gönderileri

Aynadaki Zaman kitaplarını, Aynadaki Zaman sözleri ve alıntılarını, Aynadaki Zaman yazarlarını, Aynadaki Zaman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Omuzlarına yüklenen, taşıyamayacağın, anlatmazsan rahatlayamayacağın, anlatırsan cezalandırılacağın bir yük.
Karşısındaki ne tür maske kullanırsa kullansın içini okumada ama bunu belli etmemede inanılmaz bir yeteneği vardı.
Reklam
Sesi cıvıltılı, yaşam doluydu. Taşımaktan yorgun düştüğü geçmişin yükünden arınmıştı son zamanlarda. Unutuyordu. Unutmak güzeldi.
Kocaman bir kuş kondu pencereme. Gagasında taşıdığı kendisinden de büyük silgiyi pervaza bıraktı. "Her şeyi sil," dedi, "sonra ben yine geleceğim."
Bir daha gelme, dedim kuşa, benim silecek bir şeyim yok.
Sayfa 89 - CanKitabı okudu
Sokağın masalıydı o ışık.
Sayfa 74 - CanKitabı okudu
Reklam
Sesi cıvıltılı, yaşam doluydu. Taşımaktan yorgun düştüğü geçmişin yükünden arınmıştı son zamanlarda. Unutuyordu.
Sayfa 69 - CanKitabı okudu
Annemi çok seviyorum, onun yazık olmuş hayatına ise daha çok üzülüyorum.
Sayfa 67 - CanKitabı okudu
Abi, ben ne yaşlanmak ne de uzun yaşamak istiyorum. Birilerine muhtaç olmak çok kötü.
Sayfa 67 - CanKitabı okudu
Birlikte olduğumuz her yer, ikimize sunulan bir oyun alanı gibiydi.
Sayfa 38 - CanKitabı okudu
Reklam
Yüzüme bakıp oyunlarıma artık alıştığını gösteren bir biçimde, çocuk gibi gülmüştün yalnızca.
Sayfa 37 - CanKitabı okudu
Kocaman bir kuş kondu pencereme. Gagasında taşıdığı kendisinden de büyük silgiyi perzava bıraktı. "Her şeyi sil," dedi, "sonra ben yine geleceğim."
96 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Bir daha gelme, dedim kuşa, benim silecek bir şeyim yok!..
.... “Yaklaş,” diye fısıldadı Çarkçıbaşı işaretparmağını güçsüzce oynatarak. Yaklaştım. “İyice yaklaş,” dedi. Kulağımı neredeyse ağzına yapıştırdım. “Büyük bir silgi al,” dedi güçsüz bir sesle. Ölmek üzereymiş de son sözlerini söylüyormuş gibiydi. “Anlamadım,” dedim. “Büyük bir silgi al ve bugüne kadar ne gördüysen, ne duyduysan hepsini sil.” Biraz geri çekildim. Ne demek istediğini hâlâ anlamamıştım. “Denizin öfkesi yarına kalmaz, yatışır. Şafakla birlikte bu koydan gidin. Her şeyi, ama her şeyi unut. İlk limanda gemiden in ve bir daha denize dönme.” “Niye?” “Ben bir zaman aynasıyım. Deniz hiçbirimizi sevmiyor.”
Aynadaki Zaman
Aynadaki ZamanCemil Kavukçu · Can Yayınları · 2012292 okunma
“Lan oğlum, neden hep çöpçüler gâvur askeri oluyor?” dedi. “Ben ne bileyim?” dedi Hüseyin, “Gidip bunu İbrahim Çavuş‘a sorsana.” “Göt ister,” dedi Nuri, “hiçbirimiz soramayız.” Üçü de nedenini biliyordu aslında. Her şeyden önce çöpçüydüler ve ne iş olsa yapmak zorundaydılar. Kasabanın çöplerini süpürmekle kasabalının gözü önünde Yunan askeri suretine bürünüp ölmek, çoluk çocuk –hatta bazı yetişkinler– tarafından yuhalanmak ya da bir çöpe dönüşmek arasında ne fark vardı ki. Gâvur askeri olarak seçilenlerin hepsi kara kuru, kısa boylu, çöp gibi adamlardı. Kalpaklı olmak için boy-pos gerekiyordu; bir de itibar tabii.
İlkokul beşinci sınıfa başladığım yıl annem bana kapağı sürgülü tahta bir kutuda kurşunkalem, açacak, on iki renk kuru boya ve kocaman bir silgi almıştı. Sınıfta en büyük silgi benimkiydi. Annem, “Bununla bütün yanlışlarını silersin,” deyip yanağımdan öpmüştü. Annem, bana hediye ettiği, “Bütün yanlışları bununla sil” dediği o büyük silgiyi geri almış, çocukluğu dışında her şeyi siliyordu. Neval, Sedat, ben, doktor hiçbir şey yapamazdık artık.
371 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.