Batak
André GideBatak Gönderileri
Batak kitaplarını, Batak sözleri ve alıntılarını, Batak yazarlarını, Batak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrım, acaba bugün özlem duyduğum samimiyeti yakalayabilecek miyim?
Sayfa 99Kitabı okudu
Algılama heyecanların değişimiyle başlar, seyahate çıkma zorunluluğu da bundan ileri gelir.
Sayfa 48Kitabı okudu
Kitabımda en hoşuma giden şey ise bilmeden yazdığım cümleler... Bu bilinçdışı hareketi Tanrı'nın bir hediyesi olarak isimlendirmek istiyorum. Kitap her zaman için ortak bir çalışmanın ürünüdür, yazarın görevi azalıp Tanrı'nın katkısı arttıkça kitap değer kazanır.
Sayfa 7Kitabı okudu
insanın mutlu olduğuna inanması için kör olması lazım. Açıkça gördüğüne inanmak, görmek istememekten kaynaklanır; mutsuz olmadan insan kendini göremez çünkü.
Sayfa 51Kitabı okudu
Değnek bile almadan elimize
Rahatça yönlendirdik sürüleri kulübemize
Bayramları yaşamaktı koyunların arzusu
Kaldı yarıda sevinçleri, bekçileriydi zalim insan ordusu
Yalak yerine götürüldüler mezbahaya
Oysa ne kadar inanmışlardı insanlara
Sayfa 132
Hayat !
Başkalarının hayatı !
Hayat bu mu !
Hayata bakın !
Öyle yada böyle yaşamak işte !
Hakkında başka ne söylenebilir ki?
Haykırışlar.
Sayfa 106
..Baba hesap işleriyle uğraşıyor , anne eviyle ilgileniyor, büyük kardeş başkalarına ders veriyor, bir diğeri ders alıyor, kızkardeş topallıyor , en küçük olanı ise hiç bir şey yapmıyor. Ah! Bir de aşçı var.. Eşinin adı Ursule. Dikkatinizi çekmek isterim ; hepsi her gün aynı şeyleri yapıyorlar..!!
Angele:
-- Geçimlerini güçlükle sağlıyorlar olamaz mı ? dedi.
-- Evet , kaçınılmaz olarak ! Artık BATAK'ı anlıyor musunuz?
...
Ama ne için çalışacak, aptalca ihtiyaçlar için ! Sadece para kazanmak için ! Seyahat etmek yerine, ofislerde yığınla evrak arasında sıkışıp kalacak !
Sayfa 45
her defasında sığınma iç güdüsüyle çatılar inşa ettik, zahmete girip başımız üstüne çatı inşa eden bizler, sonra bu çatılardan yakamızı kurtaramadık, gelip başımızın üzerine yerleştiler. Bizi yağmurdan korudular; bu doğru, ancak güneşi bizden çaldılar.
Bayramları yaşamaktı koyunların arzusu
Kaldı yarıda sevinçleri, bekçileriydi zalim insan ordusu
Yalak yerine götürüldüler mezbahaya
Oysa ne kadar inanmışlardı insanlara
Dışarı çıkılmıyor; bu haksızlık. Zaten dışarı çıkılamaz; çünkü dışarı çıkmak için teşebbüs yok. Dışarı çıkılmıyor, çünkü kendimizi dışarıda zannediyoruz. Kapalı kaldığımızı fark etmiş olsak, en azından çıkmak için bir istek duyardık.
- Zavallı dostum, bir şair olmanın gerekçelerini, doğasını, gelişimini, hiç mi anlamayacaksın? Bir kitap.. Bir kitap aynı bir yumurta gibi dolu, kapalı ve yalındır. İçine hiçbir şey katamazsınız, bir iğne bile. Zorlayamazsınız, şekli anında bozulur.
Hubert:
- Peki, senin yumurtan dolu mu? diye devam etti.
- Sevgili dostum, yumurtaların içi dolmaz ki, içleri dolu yaratılırlar, diye haykırdım.