Bulunduğunuz taraftan öteki tarafa da geçip başkalarını tanıdığınızda aslında kendinizi tanıyor, birtakım şeyleri anlamanın, anlayıp gereklerini yerine getirmenin ne denli zor bir iş olduğunun farkına varıyor, şaşırıyorsunuz.
Elimde değil, insanı tüketen konuşmalardan hoşlanmıyorum. Hele, gündelik kaygılarıyla dar hayatlarına saplanıp kalmış bizim erkekler saz topluluğu arasında geçen konuşmalar tam anlamıyla bir cehennem hayatı yaşatıyor bana.
Hayatımız genellikle zincire vurulmuş zamanlarda geçer. Odalarda ve gövdelerde yalnızlık isyana dönüşmemiştir henüz. Ve hayaller, ister delilik olsun, ister rezalete yol açsın, gerçeğin karanlık yüzünden ortaya çıkarılmayı bekler.
Daktilonun başında, boş kağıtlar yeterince ürkütücüdür ve yazılsın diye kendini dayatan şeylerin kafanıza üşüşmesi de doldurulmayı bekleyen kağıtlar kadar ürkütücüdür çok zaman.