Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ben Sen Biz; Farklılık Kültürüne Doğru

Luce Irigaray

Ben Sen Biz; Farklılık Kültürüne Doğru Gönderileri

Ben Sen Biz; Farklılık Kültürüne Doğru kitaplarını, Ben Sen Biz; Farklılık Kültürüne Doğru sözleri ve alıntılarını, Ben Sen Biz; Farklılık Kültürüne Doğru yazarlarını, Ben Sen Biz; Farklılık Kültürüne Doğru yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Gelecek, özneye mi yoksa nesneye mi vurgu yapacak? İletişim ve anlamlandırma mübadelelerine mi yoksa mal mülk sahipliğine mi?
''Cinsiyet farklılığı dili belirler ve dil tarafından da belirlenir. Bu farklılık yalnızca zamir ve iyelik sıfatları sistemini belirlemekle kalmaz, aynı zamanda sözcüklerin cinsiyetlerini ve dilbilgisel sınıflamalardaki dağılımını da belirler: Canlı/cansız, somut/soyut, eril/dişil gibi. Doğa ve kültürün kavşak noktasında konumlanır. Ancak ataerkil uygarlıklar dişil olanı öylesine değersizleştirdiler ki bu uygarlıkların yaptığı gerçeklik ve dünya betimi doğruluktan uzaklaştı. Bu yüzden dişil olan, dilimizde farklı bir olarak varlığını sürdürmek yerine, eril olmayan, bir başka deyişle var olmayan soyut bir gerçeklik haline geldi. Bir kadının kendini kelimenin tam anlamında cinsel alana hapsedilmiş bulunmasına benzer şekilde, dişil gramer türü de öznel bir ifade olarak yok edildi ve kadınlara ilişkin sözcük dağarcığı, kadını eril özneye bağlı bir nesne olarak tanımlayan değersizleştirici ve küçümseyici sözcüklerden oluşturuldu. Bu yüzden kadın olarak konuşma ve işitilmede kadınlar bu denli zorluk çekmektedir. Kadınlar ataerkil düzen tarafından dışlandı ve yok sayıldı. Bu yüzden hem kadın olup hem de tutarlı ve akılcı tarzda konuşmak mümkün değildir.''
Reklam
''Platon'dan bu yana felsefenin göksel bir nitelik yüklediği eril tanrılar yararına Hestia'nın göz ardı edilişi, dünyasal ikametin yitimiyle eş zamanlıdır. Göklerdeki tanrılar o gün bu gündür bizleri yeryüzü yaşamına yabancılaştırmış gibidir. Yeryüzündeki yaşam bu nedenle bir sürgün olarak görülmektedir.''
''Genelde iki davranış modeline boyun eğmiş durumdayız: Darvinci ve Pavlovcu. Yaşamak için dış çevreyle ve diğer canlılarla sürekli mücadele etmemiz gerektiği söylenir. Varlığımızı bu iki hasımdan daha güçlü olduğumuz sürece sürdürebileceğimiz varsayılır.''
''Ben bir kadınım. Bu kimliğimle yazıyorum. Niye kadın olarak yazmak geçerli olmasın ki? Kadın olarak okumanın mümkün olmadığını söylemek ya kadın değerlerini küçümsemektir ya da cinselin öznel ya da nesnel önemli bir boyut olduğu bir kültürün reddedilmesidir.''
''Tüm özneler ne aynıdır ne de eşit, zaten böyle olmaları da doğru değil. Bu durum, özellikle cinsiyetler için geçerlidir. Bu nedenle, öznel ve nesnel hakları düzenleyen toplumsal-kültürel araçları anlamak ve değiştirmek zorunludur. Toplumsal adalet, özellikle cinsel adalet, dil yasalarını ve toplumsal düzeni belirleyen değerler ve hakikat kavramları değişmeden gerçekleşemez. Kültürel araçların değiştirilmesi, orta ve uzun vadede malların yeniden bölüşümü kadar önemlidir. Biri olmadan diğeri yürümez.''
Reklam
Ne günler ne mevsimler ne de yıllar birbirine benzer.
Sayfa 120 - İmge KitabeviKitabı okudu
Evrenin en büyük yaratıcıları, kadınlar...
Sayfa 115 - İmge KitabeviKitabı okudu
Toplumlar artık kızların çeyizleri olmasını beklememede de, dişil bedenler sanat, sanayi, reklam ve medya piyasasında devletlerin verdiği izinle ve ahlaki ve dini kurumların bu konudaki sessizliği sayesinde satılmaya devam ediyor.
Sayfa 107 - İmge KitabeviKitabı okudu
Annelik, herhangi bir işten daha fazla incelik ve zeka gerektirir.
Sayfa 81 - İmge KitabeviKitabı okudu
Reklam
Yaşamın korunmasını talep eden siyasal bir tercihe, zihinsel ya da fiziksel bir hastalık yaftası yapıştırmanın anlaşılmaz bir bilinç yoksunluğunun göstergesi olduğunu düşünüyorum. Bu, bana paranın kayıtsız şartsız gücüyle ilintili sömürgeci bir akıl yürütme biçiminin belirtisi olarak görünüyor.
Sayfa 78 - İmge KitabeviKitabı okudu
Sahip oldukları iktidarı yitirmiyeceklerinden emin olmak için erkekler topluluğu, bilinçli ya da bilinçsiz olarak, değeri olan her şeyin kendi imgesine ve gramerin eril türüne ait olduğunu düşünür.
Sayfa 71 - İmge KitabeviKitabı okudu
Yazı yazmak, tanımadığım, benimle aynı dili konuşmayan ve benimle aynı çağda yaşamayan pek çok insana düşüncemi iletme olanağı veriyor. Bu nedenle yazmak, belleklerde yer edebilecek, yayılabilecek, tarihte yer alabilecek bir yapıt ve bir anlam dizgesi oluşturmak anlamına gelmektedir.
Sayfa 54 - İmge KitabeviKitabı okudu
Kimi avantajlarına rağmen karma okulların, dilbilgisel, anlambilimsel, sözdizimsel dilsel kodlar değişmediği sürece kız çocuklarının kimlik gelişimlerine pek katkısı yoktur.
Sayfa 52 - İmge KitabeviKitabı okudu
Dünya değişiyor. Günümüzde dünyanın içine girdiği değişim, değerlerin yaşamını ve yaratılmasını tehdit eden bir görünüme bürünmektedir. Varlığını sürdüren değerler ise genellikle paranın hükümranlığına da boyun eğmektedir.
Sayfa 36 - İmge KitabeviKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.