Büyüme hikayeleri ( coming of an age ) dediğimiz türler beni hep çok etkiledi belki de yakın zamanda aynı sorunlar ve çıkmazlarla gençliğin karmaşasını iyice anladığım içindir . Büyümek herkes için sancılı bir süreç ama eğer alt tabakadan geliyorsanız gelir dağılımının adaletsizliği sizi ve ailenizi vuruyorsa farklı bir kültür ve kimliğe sahipseniz hangi limana gideceğinizi bilemiyorsanız büyümek işte o zaman çok daha sancılı . Kitabın baş karakteri de Amerika’ya göçen Meksikalı geleneklerine bağlı bir ailenin küçük kızı geleneklerine bağlılık ve ailede kadının yerini anlatırken Türk kültürüne de yakınlığını hissedebiliyorsunuz aslında ne kadar uzak olduğunu düşünsek de . İşte baş karakter Julia kendini yabancı hissettiği ailesinin içinde ablasının trajik ölümüyle sarsılır , julia ailesinin istediği geleceği onlara bir tek ablası Olga’nın vereceğini biliyordur ama Olga artık gitmiştir bununla birlikte ailesinin üstünde artan gözleri ve beklentileriyle ablası Olga’yı araştırmaya karar verir ve sonrasında öğrendiği veya öğrenmeye çalıştığı bilgi yolculuğunda kendi yerinin ne olduğunu aramaya başlar . İçerisinde aile dinamikleri , kültür çatışması , gurbette olmak , gelenekçilik , ve jenarasyon farkını çok güzel ve basitçe anlatan bir kitap ayrıca baş karakterin yaşadıklarını yaşının getirisiyle sade ve özgün şekilde arkadaşlıktan ilişkilere hem acınası hem de trajikomik bir dille anlatması kitaba katılan en büyük artılardan olmuş . Her zaman hayat ile ne yapacağını bilmeyen yetişkinliğe giriş hikayelerinin 1 numaralı fanı olacağım . İyi okumalar
