Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Benim Adım Kırmızı

Orhan Pamuk

En Eski Benim Adım Kırmızı Sözleri ve Alıntıları

En Eski Benim Adım Kırmızı sözleri ve alıntılarını, en eski Benim Adım Kırmızı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüreğimin ne dediğini anlayamadığım için mutsuzum ben.
Sayfa 102
Reklam
Bir an önce cesedimi bulsunlar, namazımı kılıp, cenazemi kaldırıp beni gömsünler artık! Daha önemlisi katilim bulunsun! O alçak bulunmadıkça istiyorlarsa en muhteşem mezara götürsünler beni, huzursuzluk içinde mezarımda döne döne bekleyeceğimi, hepinize inançsızlık aşılayacağımı bilmenizi isterim. Katilim olacak orospu çocuğunu bulun, ben de size öte dünyada göreceklerimi tek tek anlatayım! Ama katilimi bulduktan sonra ona mengene aletiyle işkence edip kemiklerinden sekiz onunu, tercihen göğüs kemiklerini, yavaş yavaş çıtırdatarak kırmanız, sonra da o iğrenç ve yağlı saçlarını, işkencecilerin bu iş için yapılmış şişleriyle kafatasının derisini delerek, tek tek ve bağırtarak yolmanız gerekir.
Sayfa 12 - İletişim Yayınları
“Bu kırmızının anlamı nedir?” diye yine sordu atı ezberden çizmiş kör nakkaş. “Renklerin anlamı orada karşımızda olmaları ve onları görmemizdir,” dedi öteki. “Görmeyene kırmızı anlatılamaz.” “Münkirler, zındıklar, inançsızlar da Allah’ı inkar etmek için onun gözükmediğini söylerler” dedi atı çizen kör nakkaş. “Oysa o görene gözükür” dedi öbür utsa. “Kuran-ı Kerim bu yüzden görenle görmeyenin hiç bir olmayacağını söyler.”
Bir mektup, diyeceğini yalnız yazıyla demez. Mektup, tıpkı kitap gibi koklayarak, dokunarak, elleyerek de okunur. Bu yüzden akıllı olanlar, oku bakalım, mektup ne diyor derler. Aptallar ise oku bakalım, ne yazıyor derler. Hüner yalnız yazıyı değil, mektubun tümünü okumakta.
Sayfa 47 - İletişim Yayınları
Ne kadar hünerin ve yeteneğin olursa olsun parayı ve iktidarı başka yerlerde ara ki, hüner ve emeğinin karşılığını alamayınca sanata küsmeyesin.
Reklam
Hüsrev ile Şirin nedimelerin anlattığı tatlı hikayeleri dinlerken, ağacın dalına hiç konmaması gereken o uğursuz baykuşu oraya hangi mutsuz ve kötü niyetli nakkaş oturtmuştu? Yakışıklı Yusuf'un güzelliğine bakarken, tatlı turunç soyan parmaklarımı kesen mısırlı kadınlar arasına, kadın kıyafetleri içinde o güzel oğlanı kim yerleştirmişti? İsfendiyarın okla kör edilişini resmeden nakkaş, sonra kendisinin de kör olacağını tahmin edebilir miydi?
..üslup diye tutturdukları şey, kişisel bir iz bırakmamıza yol açan bir hatadır yalnızca.
Zeytin yağında kızarmış kırmızı biberin kokusunu, şafak vakti durgun denize yağan yağmurları, açık pencerenin kenarında bir an bir kadının belirişini, sessizlikleri, düşünmeyi ve sabrı severim. Kendime inanırım ve çoğu zaman benim hakkımda söylenenlere aldırmam.
Sayfa 330Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.