Çok can yakıcı bir kitap. Gerçekten canınız yanıyor. Kötülüğü o kadar net görüyorsunuz ki şaşakalıyorsunuz. Konu olarak o kadar iç acıtıcı ki okuduğunuza inanamıyorsunuz, bir daha okuyorsunuz. Kısaca; doğduğu gibi terkedilen kahramanımız önce yetimhaneye gider oradan da koruyucu ailelerde geçer çocukluğu, ardından temizlikçi olarak çalıştığı evde ev sahipleri tarafından unutulur. Çocuk aklı ile parklarda yatmaya başlar ve daha okulunda uğradığı şiddet, tecavüz artarak büyür. Fakat kahramanımız bunların hiç birinin kötü olduğunu bilmez. Çünkü kötüyü, zararlıyı bilmez. Cahildir her konuda. Ve doğuştan akli dengesi yerinde değildir. Zaten kitap da akıl hastanesinde kilitli bir şekilde unutulan bir kadın detayı ile başlıyor. Ve biz bunları kahramanımızın ağzından o kapalı kaldığı odada umut içinde duvara yazdıklarından okuyoruz.
Yazar öyle hünerli ki bu okuduklarınızın hiç biri doğrudan size anlatılmıyor. Asla detay verilmiyor. O şiddeti, tacizi siz çok başka bir biçimde okuyorsunuz. Darbeleri tatlı tatlı yiyorsunuz. Müdahale etmek istiyorsunuz fakat olmuyor, okumaya devam ediyorsunuz. Muhteşem anlatımıyla diğer kitaplarını da sıraya dizdiğim bir yazar oldu.