Hathaway kardeşler anne babalarını arka arkaya yitirip bir başlarına kalırlar. Bir de ağabey Leo' ya vikontluk miras kalınca her şey iyice birbirine girer. Leo kızıl hummadan kaybettiği aşkının ardından kendini içki ve sefahate kaptırıp hızlı bir düşüşe geçmiştir.
Kız kardeşlerin en büyüğü Amelia ise bir kaç gündür kayıp olan ağabeyini bulmak için batakhanelere girmekten çekinmez. Karşısına yarı roman Rohan çıkınca aşk kaçınılmaz olur.
+ 18 sahneleri var demedi demeyin.
Yeni başladığım bir seri daha ilk kitaptan güzel çıkınca öyle mutlu oluyorum ki anlatamam.
Normalde bu seriyi iki ayda bir okumayı düşünmüştüm fakat her ay bir kitabını okumaya karar verdim. Yazarın dili, nüktedanlığı ve ateşli sahneleri baya iyi.
Amelia'nın ailesine kalan ünvan abisini bir Lord yapmıştır. Fakat parasal yönden zorda olmaları bir yana ünvanın lanetli olduğu söylentileri ortada dolaşmaktadır.
Kardeşlerinden sorumlu olan Amelia abisinin bir anda ortadan kaybolmasıyla onu aramaya karar verir.
Londra'nın yer altı dünyasını araştıran Amelia bu dünyanın kabul ettiği en büyük liderden yardım alır. Çok zengin ve güçlü bir çingene olan Cam bu küstah kıza yardım eder ama ondan tadı damağında kalan bir de öpücük çalar.
Cam köklerine geri dönmeden önce kırsalda vakit geçirirken bir kez daha Amelia ile karşılaşır. Ona göre olmadığını bilse de kendini onun masumluğuna çekilirken bulur ve Amelia bu vahşi adamın tutkusuna çoktan kapılmıştır.
"Çünkü nişanlandık."
"Ne?"
Çitin arkasında durdular. Amelia onun sıcak ela gözlerine baktı. "Deli misin?"
"Yüzüğümü takıyorsun. Benimle yattın. Sözler verdin. Romanlar bunu tam bir evlilik kabul ederler ama pekâlâ, biz yasal olsun diye gadjolar gibi evleneceğiz."