Saflığın (BERCİ); kirlenmişliğin (KRİSTİN); çaresizliğin, itilmişliğin, unutulmuşluğun, ötekileşmenin (ÇÖP) ve umudun, hayallerin (MASAL) hikayesini okumaya hazır mısınız? Yaşadıkları köyleri terk edip bir umutla büyük şehre gelerek bir sanayi bölgesiyle çöp döküm alanının ortasında gece kondu kurup yaşamaya çalışan, kentin artıklarıyla kendilerine bir hayat kurmaya uğraşan toplum çarkının dışına itilmiş farklı karakterlerin öyküsü bu.
Yoksul, cahil, çaresiz insanlar nasıl istismar edilir, sorusuna cevap arıyor yazar. Bol kahramanlı kitabın karakterleri tanıdık.Her yerde görebileceğimiz insanlar. Fabrikalarda karın tokluğuna çalışacak ucuz işçi, siyasiler için oy deposu. Belki çaresizlikten belki de cahillikten her türlü hurafeye inanacak alt yapıları var. Evlerinde su yokken her sokağa ibadethane yapacak kadar dindar, eşlerini sokak ortasında dövecek kadar köylü, fabrikadaki greve destek verecek kadar mücadeleci, ikramiye yerine verilen yoğurt ve bisküviyi kabul edecek kadar kanaatkar. Sürekli tutunacak bir dal arıyorlar.
Bütün bu sefaletin anlatımında kullanılan şiirsel dil bir anlatı şöleni sunuyor.