Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilgi Felsefesi

A. Kadir Çüçen

Bilgi Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

Bilgi Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Bilgi Felsefesi kitap alıntılarını, Bilgi Felsefesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bilgi nedir?" sorusunu temele alan bilgi felsefesine, epistemoloji adı da verilmektedir. Epistemoloji, Yunanca episteme (bilgi) ve logos (bilim, açıklama, kuram) kelimelerinin birleşmesinden oluşur ve bilgi kuramı anlamına gelir.Episteme, sanı, inanç ve kanı bilgisinden farklı olarak, doğru bilgi,bilimsel bilgi veya sistematik bilgi demektir. Platon'a göre, episteme bilgisi en aydınlık bilgidir ve ilk ilkelerden hareketle kanıtlanabilir ve zorunlu olanı verir. Deneysel ve duyusal bilgiden farklı olarak, kavrayışla, yani aklın doğrudan bir kavrayışla asıl gerçeklik üzerine verdiği apriori, zorunlu, genel-geçer, tümel, değişmez bilgisidir.Logos', doğru söz, konuşma, düşünce, us, anlam, açıklama, yöntem, neden, ilke ve bilim anlamlarına gelir. Felsefe tarihinde ilk defa Herakleitos, logos'u felsefesinin temel ilkesi yaparak evreni, yani varlığı bu ilke ile açıklamıştır. Herakleitos'la başlayan ve stoacılara kadar olan süreçte her ne kadar logos farklı içeriklerle tanımlansa da, genelde logos,evrendeki ussal düzen ve bu ussal düzenin yaratıcısı olan evrensel akıl olarak anlaşılmıştır. Çağımıza da ise, incelenen bilgi alanlarının sistemliliğini, dizgeliğini ve düzenliliğini veren bilim anlamına gelmektedir
hegel'e göre, doğru bilgi en temeldeki ilkeden kalkarak elde edilemez, çünkü en temeldekini doğrulayacak veya yanlışlayacak bir başka ilkenin olması gerekir. bu nedenle bilgi bir tür süreçtir, çünkü bilgi, mutlak tin'in kendisini gerçekleştirme devinimindeki süreçte ortaya çıkar. böylece doğru bilgi, temelci yaklaşımla ancak kendisinin bir kısmını ortaya koyar. doğru bilginin tümelliği, mutlak'ın kendisini fark etme sürecini veren bu sistemde anlaşılabilir.
Reklam
Nesnelere yönelen özne, onlar üzerine düşünerek, bir zihinsel etkinlik gerçekleştirir. Bu etkinlik sonucu kavramlara ve kavramlardan kalkarak önerme ve çıkarımlara varır. İşte, varılan son nokta bilgiyi verir.
Heidegger'e göre, doğru yargıda, önermede, tümcede bulunmaz. Bunlardan daha önsel bir yapıya sahiptir. Doğruluğun özü özgürlüktür. Çünkü özgürlük doğruluğun temelidir; çünkü özgürlük kendi varlığını - olmasını- sağlama olarak ortaya çıkarır. Başka bir deyişle, özgürlük her durumda varlıkları ne tür varlık olduğu biçiminde varlık yapar. Bu anlamıyla, varlık olmasını sağlama, özgürlük, Yunan düşüncesinde 'aletheia'; yani açıklıktır. Varlık-olma olarak varlık, kendini varlık olarak ortaya çıkarır, yani varlık var-oluştur. Özgürlük insana ait olarak değil, onun var-oluşu olarak onu tarihsel varlık yapar. Bu anlamıyla doğruluk, doğru önermelerin bir karakteri değil, fakat varlığın varlık olarak açıklığa çıkmasıyla olanaklıdır.
locke'a göre, duyularımızın algılayamadığı şeylerin gerçek doğası bilgimizi sınırlamaktaydı; buna karşılık, berkeley böyle bir sınırlamanın olmadığını çünkü zihnimizin kavrayamayacağı hiçbir şeyin aynı zamanda yok olduğunu ileri sürmüştü. ona göre, duyu deneyi gerçekliği tam olarak vermekteydi ve hatta kutsal dilin bir türü olarak bizim idelerimiz tanrı kavramını da içeren manevi kavramlara sahipti. hume, berkeley'in duyu algılarımızın dışında nesnelerin gerçek doğası diye bir şeyin olmadığı düşüncesine katılmakla birlikte, ondan farklı olarak bilgimizin sınırlı olduğunu ve bilgi elde etmede kuşkuculuğun tek tutarlı yaklaşım olduğunu kabul etmektedir.
Çünkü felsefî tavır sahibi birisi her şeyi olduğu gibi kabul etmez; felsefî bilgi olaylar karşısında merak duyan insanın olaylara olduğundan farklı yaklaşmasını sağlar.
Reklam
Sonuç olarak, dinî bilgi, diğer bilgi türlerinden farklı olarak inanç bağından kaynaklanan mutlak, değişmez, zorlayıcı ve kesin bilgidir.
kant'ın eleştirel kuşkuculuğu bize deneyimlerimizin ötesinde var olan gerçekliğin bilinemeyeceğini de göstermiştir; çünkü insan zihni ancak kendisine duyarlık yoluyla gelen deney görüleri üzerinde bilgisel etkinlikte bulunabilir. o halde, bizim dışımızda var olan gerçek nesneleri, görülerimizin kapasitesi ölçüsünde biliyoruz. görülerimizin dışında kalan asıl gerçekleri bilmiyoruz. görülerimizin dışında kalan gerçekliğe kendinde-şey diyen kant, kendinde-şeylerin deneye açık olmadığı için bilgi nesnesi olmadığını, deneye açık olan şeylerin görünüşler olduğunu söylemektedir. kant'ın eleştirel kuşkuculuğu, kendinde-şey ve görünüş (fenomen) ayrımını ortaya koyarak insan zihninin bilme sınırlarını ortaya çıkartmıştır.
Felsefe tarihinde ilk defa Herakleitos, Logos'u felsefesinin temel ilkesi yaparak evreni, yanı varlığı bu ilke ile açıklamıştır. (logos; doğru söz, konuşma, düşünce, us, anlam, açıklama, yöntem, neden, ilke ve bilim anlamına gelir)
Sayfa 29
Friedrich Schelling
bilgi, bilinçsiz varlıklardan bilinçli varlıklara yükselmekte olan bir süreçtir. bu süreç, 'evrensel ben'in ve bizim 'ben'imizin bir amacıdır. bizim 'ben'imiz bilinçaltı hallerden bilinçli hale; 'evrensel ben' karanlıktan aydınlığa doğru yükselir. bilgi, cansız; yani inorganik doğadan organik doğaya giden 'ben'in aydınlanması ve bilinçlenmesidir. aşama aşama yükselen bu bilinçlenme ve bilgilenme etkinliği en tepe noktasına insan 'ben'inde varır. böylece insan, doğayı anlar ve bilir; çünkü doğa en yüksek amacına insanda ulaşır. böylece insan, tüm doğa yasalarını kendi algı ve düşüncelerinin yasalarına indirgeyerek bilir.
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.