Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim Din ve Eğitim

Hüseyin Batuhan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Müslüman Bilim Adamı Ne Demektir?
3. Başkabir önyargı da, “İslâm bilimi” veya “Müslüman bilim adamı” deyimlerinde geçen “İslâm” veya “Müslüman” sıfatlarının görevini yanlış yorumlayıp “İslâm dini” ile “bilim” arasında bir tür göbekbağı olduğunu sanmaktan kaynaklanıyor. Oysa bir bilim adamı Müslüman olabileceği gibi, Hıristiyan, Musevi de olabilir; “dinsiz”, hattâ “ateist” de. Nitekim, Eski Yunan'da filozoflarla bilim adamlarının çoğu dinsiz, bir kısmı da ateist idi. Bugün de öyle. Ancak bir bilim adamı “dindar” olduğu zaman bile bilim yaparken “dinsizmiş gibi” davranmak, yani dini inançlarını bir yana bırakmak zorundadır. Bu dediğimiz İslâm bilim adamları için de geçerli. Nitekim İslâm bilim adamları “Müslüman” oldukları, yani Kur'an'da yazılanlara inandıkları için değil, dinsizmiş gibi davrandıkları için ve davranabildikleri ölçüde, bilime katkıda bulunabilmişlerdir. Erbakan'ın yaptığı gibi, modern bilimin Kur'an'dan kaynaklandığını iddia etmek, Einstein'ın bilimsel başarılarını “Musevi” olmasında aramak kadar gülünçtür.
Sayfa 308
Eleştirel Düşünmenin Olmadığı Toplumların Hali
İnanmanın ana erdem sayıldığı bir toplumda şarlatanlığın da cirit atacağı apaçık değil mi?
Sayfa 470-471
Reklam
Aydın Kimdir?
'Aydın' sözcüğünün herhangi bir bilim dalında teknik bir terim haline getirilmiş olup olmadığını bilmiyorum. Ben bu terimi şu anlamda kullanmayı teklif ediyorum: “Bilimsel düşünme alışkanlığı edinmiş kişilere aydın denmesi uygundur.” Besbelli ki, ben burada kendi zevkime uygun bir tanım öneriyorum. İyi de, bu tanımda geçen “bilimsel düşünme" tanımından ne anlıyorum? Benim bu konuda da teklifim şu olacak: “Doğruluğundan emin olmadığı bir iddiada bulunmama, dolayısıyla doğruluğundan emin olmadığı herhangi bir iddiayı kabul etmemek bilimsel düşünüşün gerekli ve yeterli şartlarıdır. “Buna göre, bilimsel düşünüş insana hem bir kolay kolay “inanma sorumluluğu”, hem de ona paralel olarak, belli bir “şüphe etme yükümlülüğü” yüklüyor.
Sayfa 158
Demokratik Toplumda Okulların Eğitimi
Oysa demokratik bir toplumda okullar, onun bunun inançlarını değil, insanlığın bugüne kadar üretmiş olduğu bütün inanç ve düşünce sistemlerini yeni yetişenlere yan-tutmadan tanıtmakla yükümlüdürler. Bu arada bütün dinlerin, bütün politik öğretilerin, bütün ahlâk felsefelerinin eşit koşullar altında tartışılmasına fırsat tanınması demokratik bir eğitim anlayışının ana kuralı gereğidir. (Bu arada demokratik ideolojinin kendisi de enine boyuna tartışılmalıdır.)
Sayfa 206
Çocuklara Fikir Aşılamak
"Hiç kimsenin henüz bağımsız düşünme yeteneği kazanmamış çocuklara fikir-aşılamaya hakkı yoktur."
Sayfa 205
Dini Kurallar ve Bağnazlık Arasındaki Bağlantı
Genellikle bir din ne kadar kişi özgürlüğünü kısıtlayan hükümler (kurallar) içeriyorsa, o derece bağnazlığa açıktır.
Sayfa 231
Reklam
Din Dersinin İçeriğine Dair
Kanımca, bizde okutulan din derslerinin en büyük sakıncası, her türlü mânevî içerikten yoksun olmaları ve tümüyle dogmatik bir yaklaşım sergilemeleridir.
Sayfa 322
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.