Öne Çıkan Binbir Gece Polisiyeleri 1 kitaplarını, öne çıkan Binbir Gece Polisiyeleri 1 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Binbir Gece Polisiyeleri 1 yazarlarını, öne çıkan Binbir Gece Polisiyeleri 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Binbir Gece Polisiyeleri 1; ‘Define Adası’ ve ‘Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ kitaplarının da yazarı olan Robert Louis Stevenson'dan iki cilt olarak dilimize ilk defa çevrilen polisiye hikâyelerinin birinci cildidir.
Bu kitapta birbirinin devamı sayılan ve ünlü Binbir Gece Masallarını atıfta bulunan öyküler yer almaktadır. Stevenson bu öykülerde farklı bir kurgusal deneyime başvurmuştur.
Birinci Dünya Savaşı öncesinde yazılan ve dönemine göre oldukça cesur temaları barındıran bu öyküler, hayatın amansız mücadelelerine, çaresizliğine ve anlamsızlığına yönelik felsefi unsurları da içerisinde barındırmaktadır.
Binbir Gece Polisiyeleri 1; sade ve akıcı anlatımının yanı sıra Binbir Gece Masalları’nın anlatım formundan izler taşıdığından okunmaya değer bir eser olarak ele alınmalıdır…
Labirent Yayınlarından çıkan güzel bir polisiye roman daha.
Her ne kadar tek bir olay içermese de ve bazıları cidden kısa hikayeler olsa da kendini zevkle okutan bir roman.
Agatha Christie ve muadillerinin oluşturduğu üst tabaka polisiyesine uygun bir şekilde yazılmış bir roman.
Kitap birbirinin devamı olan kısa hikayelerden oluşuyor. Kitap bir polisiye değil. Zaten kitabın orjinal adı ''''The New Arabian Nights''. Dili pek akıcı gelmedi bana belki çeviriden kaynaklanıyordur. Ama hikayeler de ilginç karakterler var. Hikayelerin birbirleriyle bağlantılı olması ilginç olmuş. Okumanızı tavsiye ederim.
Kitabın adına bakıldığında önce polisiye hikayeleri barındırdığını düşündürtse de hiçte öyle olmadığı okumaya başlandığınızda anlaşılıyor. İçerisinde aynı karakterlerin olduğu farklı hikayeler var. Bazı hikayeler tamamen farklı karakterlerden ve birbirinden bağımsız hikayelerden oluşuyor. Açıkçası ben beğendim. Bir polisiye roman sever olarak öyle hikayeleri olmasını da isterdim.
“İnsanlar aşk ile oyalanırlar. Bakın, aşkın güçlü bir tutku olduğunu inkâr ediyorum. Güçlü olan tutku korkudur. Hayatın en yoğun hazlarını tatmak isterseniz korkuyla dalga geçmeniz gerekir..”