Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar

Arif Keskiner

En Yeni Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar sözleri ve alıntılarını, en yeni Binbir Renk Binbir Çiçek - Yaşar Kemal'li Anılar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arkadaşım Erdoğan gemici’ nin elli yıl önce yazdığı bir şiirde söylediği gibi ; “En çok güvendiğim orospulardı, onlar da orospu çıktı “
Sayfa 274Kitabı okudu
Reklam
Kimi çekemeyenler ya da kitap okumayanlar, onun çok uzun yazdığından, kitaplarının kalınlığından söz eder; kimi de bir karıncanın yürüyüşünü on sayfa, bir kelebeğin uçuşunu yirmi sayfa anlattığından... Hatta bazen can dostu Ara Güler gibi, şaka yollu da olsa, "Adam öyle yazoor ki abi, bir damla gözyaşı, otuz sayfada yere zor düşoor" diyenlere de rastlarsınız. Oysa ben onun, bir çavlan gibi coşkulu akan diline, zengin Türkçesine hastayım. Onda, sözcükler dans eder doğayla... Dile gelir... Kanatlanır uçuşur... Türkü olur, bozlak olur, ağıt olur...
Nedim Şener; Ben, ‘’Haksızlık ortaya çıkacak, hukuk işleyecek ve adalet gerçekleşecek, kısa süre içerisinde evimize gideceğiz’’ diye düşünürken,7-24 Mart arasındaki iki haftada,içine düştüğümüz karanlık iyice koyulaşıyordu.Savcı Öz’ün uygulamaları ve ülkeyi yönetenlerin açıklamaları,durumumuzun, ucunda ufak da olsa bir ışık bulunan bir tünelin başında olduğumuzu değil,dibi karanlık bir kuyunun içine düştüğümüzü gösteriyordu. …İşte o koyu karanlık günlerde,aslında ne olduğumu ve neyin içinde olduğumu anlamaya çalıştığım o günlerde, yazar Yaşar Kemal’in ÇGD’nin verdiği onur ödülü törenine gönderdiği ve orada okunan yazı kendime gelmemi sağladı. Bu yazı,aslında beni kim olduğumu, neyle karşı karşıya kaldığımı,korkularımı, korkularımla nasıl baş edeceğimi, ve bu karanlığın içinden onurumla nasıl çıkacağımı anlatıyordu. Düştüğüm koyu karanlık ve soğuk kuyunun içinde bana umut veren küçük bir işaret parçasıydı.Kaç kez uyumadan önce yatağımda o yazıyı okudum.
Sayfa 238Kitabı okudu
17 Ocak 1902’de Selanik’te dünyaya gelen Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963’te Moskova’da, memleketine hasret hayata gözlerini yumduğunda 61 yaşındaydı. Son Paris yolculuğundan sonra, ölüm korkusu sarmalına girdiği kış gecelerinin birinde Nazım, ülkesinin özlemiyle ilgili bir vasiyette bulunmuştu Vera’ya. Bakın ne demişti o
Sayfa 304Kitabı okudu
‘’Ben destan, masal dilinden geliyor, dilin ne kadar büyük bir güç olduğunu biliyordum. Bir kişi bir roman yaratırken, önce dili yaratmak zorundadır. Kendine has bir dili olmayan bir roman, güçlü bir roman olamaz’’ Yaşar Kemal...
Reklam
Vera Nazımı anlatıyor: Biliyor musunuz? O hala bu evde. Birlikte yaşıyoruz. Ben öldüğünü sanıyordum, yanılmışım. Görüyorum ki o benden ayrılmamış. Bu kadar yıl geçmesine rağmen hala bir yerlerden çıkıveriyor. Bazen tabloların tozunu alırken bir kağıt parçası düşüyor yere. Eğilip alıyorum. Bakıyorum. Bana yazılmış bir şiir. Bazen eskimiş bir koltuğun kılıfını değiştirirken, koltuğun içinden çıkıyor karşıma; Üç beş satır halinde. O zaman anlıyorum ki Nazım gitmemiş. Hala Burada. Benimle birlikte.’’Ben ölmedim, beni unutma’’ demek istiyor sanki. Ben nasıl unuturum ki onu? Nazım’ı anlamak o kadarda zor değil benim için.
Sayfa 262Kitabı okudu
Bu gün etrafımızda hala yoksulluk, açlık,sefalet yaşanıyorsa hem de dünyada çok zengin olduğu halde, insanlık için bir yüz karasıdır düşüncesinde. Bir insanın başka bir insanı aşağılaması, bir ülkenin, bir toplumun başka bir toplumu aşağılaması, bütün insanlığın aşağılanması değil de nedir? Farklı kültür ve renkte olan Küba’da sordum: ‘’Bir rengin başka bir rengi aşağılamasının cezası nedir?’’ diye ‘’Devrimin en ağır cezası verilir’’ dediler.
Sayfa 241Kitabı okudu
En büyük acım, insanlara yalan söyledim, adımı değiştirerek kendimi sakladım. Benim Kemal Sadık Gökçeli olduğumu bir Abidin Dino, bir Arif Dino, bir de romancı arkadaşım Orhan Kemal biliyordu… Ortaokuldaki Türkçe öğretmenimle karşılaştım bir gün Adana’da. ‘’Yahu Kemal’’ dedi,’’ sen de gazetecisin bilirsin. Çok iyi bir yazar var Cumhuriyet’de kimdir acaba?’’ Yaşar Kemal’i övdü. Ona bile o yazarın ben olduğumu söyleyemedim. Öğretmenimin ismi Enver Mücen’di. Sonra İstanbul’a geldi. Ondan o kadar utanmıştım ki, onu nerede görsem kaçıyordum. Bir daha yüzüne bakamadım. Oysa onu ne kadar çok seviyordum. Ama yolumu ben seçmiştim. Fazla ağırıma gitmiyordu bana yapılanlar.
Sayfa 231Kitabı okudu
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.