Bir An Bin Parça
Enver AyseverBir An Bin Parça Gönderileri
Bir An Bin Parça kitaplarını, Bir An Bin Parça sözleri ve alıntılarını, Bir An Bin Parça yazarlarını, Bir An Bin Parça yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halkevi adı verilen,adında halk bulunan,ama halkın ne kadar yararlandığı belli olmayan,daha çok halkı ıslah etmek için kullanılan bir salonda oynanacaktı oyun.
Sayfa 89 - Epsilon yayınları/1.baskıKitabı okudu
Çok çalışmanın ya da her şeyi planlayarak yapmanın,hesaplayarak yapmanın da olumlu sonuçlar vermeyeceğini de biliyordu.
Sayfa 54 - Epsilon yayıncılık/1.baskı 2006Kitabı okudu
Belki gereğinden fazla büyütüyordum her şeyi.İnsanlara sevgimi de,öfkemi de ölçüsüzce sunuyor,bir çeşit yandaşlık duygusuyla davranıyordum.
Sayfa 23Kitabı okudu
Minör yalnızlıklar, majör mutsuzluklar doğurur...
Yalnızlık ruhun orospusudur.
Abuk sabuk ilişkiler alabildiğine... Uyuşturulan beyinler, ne istediğini bilmeyen, kimliksiz insanlar dolu her yerde.
Sayfa 85Kitabı okudu
İnsanlara sevgimi de, öfkemi de ölçüsüzce sunuyor, bir çeşit yandaşlık duygusuyla davranıyordum.
Sayfa 23Kitabı okudu
Bazı şeyler dillenince gücünden kaybeder.
Sayfa 137Kitabı okudu
Anılar daima can sıkar.
Sayfa 27Kitabı okudu
Kurtarıcı...
Romantik bir beklentiyle davet etmiştim bu iki insanı ekibe; oysa ruhlarının kuytularına indikçe, kazıdıkça, kaybedilmiş yaşamlar, tutunmak için aranan bir dal beklentisi çıkmıştı ortaya. Bir anda hem öncü, hem mesih, hem de varoluş nedeni olmuştum onlar için.
Sayfa 27 - Doğan KitapKitabı okudu
Kalan...
Gitti... Bütün gidenler gibi ardına bakmadan ve hızla yol alarak...
Sayfa 27 - Doğan KitapKitabı okudu
mesih...
Tüm gözler bana dönmüştü. Bir yol bekliyordu herkes; umutlanmak direnmek, gülümsemek için... Hepimiz için bir fidan diktim... Ama yaşamadı... Belki de ölü doğmuştu o fidan, anlamamıştım...
Sayfa 26 - Doğan KitapKitabı okudu
inanmak...
... Ahmet Cevdet Bey de en az bizim kadar umutları çalınmış, umut etmeye aşık, yalandan dünyalara inanan biri değil miydi?
Sayfa 24 - Doğan KitapKitabı okudu
Yanılgı...
Daha sonra öğrenecektim; her ne olursa olsun bir şeyi sevdayla istemek, tutkuyla istemek, herkesin kolaylıkla becereceği bir şey değilmiş. Tüm dostlardan, tanışlardan, iş arkadaşlarından benzer bir çabayı beklemek büyük bir yanlışmış. Keskin bir bıçağın üzerinde oturur düşlerinin peşine düşen kişi. Kurduğu dünyaları görsün ister herkes. Oysa bu nasıl bir yanılgıdır; bir düşü yalnız bir kişi görür ve bu düş anlatılamaz. İşte şimdi tam da bunu yaşıyordum.
Sayfa 24 - Doğan KitapKitabı okudu
Temel...
İkirciklik yaşamaktan hoşlanmıyordum. Böyle gidip gelmelerin yaşamı güçleştirdiğine inanıyor, kararlı insanları seviyordum. Belirsizliklerim, ikilemlerim, yaşam koşullarımdan kaynaklanan çaresizliklerim arttığında, ne yaptığını bilen, sürekliliği olan ve hayatında iniş çıkışı az olan insanlarla görüşmeyi tercih ediyordum. Yaşamımın bulanıklığını, bir başkasının berraklığıyla dengeliyor, direnme sürecimi uzatıyordum. Bu temelsiz terapi her zaman işe yaramasa da, yararlı olacağını umut etmek bile iyi geliyordu bana.
Sayfa 20 - Doğan KitapKitabı okudu