En Eski Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 Gönderileri
En Eski Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 kitaplarını, en eski Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 yazarlarını, en eski Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Yirminci Yüzyıl
Yirminci Yüzyıl'ın ilk yarısında petrol, tarihin en değerli kaynağı olarak sivrilmişti. Modernleşmenin gerisindeki itici güç haline gelmişti. Sağlam petrol kaynaklarına sahip olmak dış politikalar için esaslı temel taşları oluşturuyordu...
Sayfa 185Kitabı okudu
Orta Doğu
Soğuk Savaş'ın galibini belirleyecek, petrol üstüne girişilen ilk ve gerçek kapışmanın dünyanın en fazla petrole sahip olan yöresinde, yani Orta Doğu'da yaşanması hiç şaşırtıcı değildi...
Sayfa 185Kitabı okudu
Ekonomik Tetikçilerin Görevi
* * *
Biz Ekonomik Tetikçiler kısa zamanda politikalarını manipüle etmek için ülkelerin petrol havzalarını ulusallaştırmalarını beklememiz gerektiğini anladık. Sömürgeleştirme araçlarını kullanımı için Dünya Bankası'na, IMF'ye ve öteki çokuluslu kurumlara yöneldik. A.B.D. şirketleri için karlı anlaşmalar bağladık, ihracatçılarımızın çıkarına, Üçüncü Dünya ülkelerinin zararına olduğu alenen görülen ticari bağlantılar kurulmasını sağladık ve başka ülkeleri altından kalkılması olanaksız borçlara boğduk.
* * *
Sayfa 187Kitabı okudu
Demokrasi
İranlılar demokratik seçimlerle başa gelmiş sevilen başbakanlarını devirmesinden ötürü A.B.D.'yi asla affetmedi. Komşu ülkeler de öyle...
Sayfa 187Kitabı okudu
Hükümetleri Manipüle Etmek
- - -
"Endonezya'daki ilk görevimde patronlarıma görmeyi istedikleri şişirilmiş ekonomik öngörüleri yaratmakta ne kadar istekli olduğumu kanıtlamıştım. Onlarda ödülü olarak (ü zamanlar firmanın sadece lisans eğitimi almış tek ekonomisti olmama rağmen) beni baş ekonomist konumuna terfi ettirdi; maaşıma zam yaptı ve Orta Doğu'ya gönderdi..."
- - -
Sayfa 195Kitabı okudu
Lübnan : "Düpedüz Çılgın"
- - -
"Smiley beni otelime bıraktı. Ona birlikte akşam yemeği yemeyi önerdim, ama verilmiş baka sözleri olduğunu söyledi. Ayrılırken elimi sıkı sıkıya tuttu ve "Umarım beni yanlış anlamamışsınızdır," dedi. "Ben karamsar biri değildim. Sonunda kazananın biz olacağını biliyorum. Öyle olmak zorunda. İslamiyet sahte bir dindir. Vicdandan, ruhtan yoksundur. İsa Mesih'e denk tuttuğunuz kişinin insanların kafasını uçuran biri olduğunu düşünün! Ne tür bir dindir bu?"
- - -
Sayfa 201Kitabı okudu