Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Namus Meselesi

Mahmut Yesari

Bir Namus Meselesi Hakkında

Bir Namus Meselesi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Nisan 1895’ten Ağustos 1945’e dek süren 50 yıllık hayatına kendi ifadesiyle “büyük küçük altmıştan fazla roman, binden fazla hikâye” sığdıran edebiyatımızın unutulmuş figürlerinden Mahmut Yesari, Türkçenin en renkli, en etkili ve en güçlü kalemlerinden biridir. 1923-24 seneleri arasında Reşat Nuri Güntekin’le birlikte çıkarttığı Kelebek dergisinde ileride Çulluk, Tipi Dindi ve Su Sinekleri gibi eserlerle oldukça ustalaşacağı bir türün denemesine girişir; ilk romanı Bir Namus Meselesi’ni tefrika eder. Bir Namus Meselesi, bugün için yitip gitmiş bir dünyayı anlatır. Kayseri’de başlayıp İstanbul’da son bulan bu keyifli intikam hikâyesinin iki kahramanı Hacıoğlu Ağapiyadi ile Kara Eftimoğlu Petraki ailelerinden kendilerine miras kalan bir çekişmenin kurnaz ve hınzır takipçileridir. Anadilleri olan İç Anadolu şiveli özgün Türkçeyle roman boyunca birbirlerini ketenpereye getirmeye çalışırlar. Yesari, bu iki Kayserili tüccarın hayatını, dönemin Kayseri havalisi ve İstanbulunu, bugün mevcut olmayan yahut öznesi değişmiş toplumsal yaşantıyı gerçeklik ve yalınlıkla anlatır. Bir Namus Meselesi tefrika edilişinden 94 yıl sonra ilk kez bu baskıda kitap formunda ve Latin alfabeli Türkçede yayımlanıyor.
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.Sayfa Sayısı: 128Basım Tarihi: Mart 2017Yayınevi: İstos Yayınları
ISBN: 9786054640539Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 35.9
Erkek% 64.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Mahmut Yesari
Mahmut YesariYazar · 30 kitap
1895 yılında İstanbul’da doğdu. Soyadı, büyük dedelerinden gelmektedir. 18. yüzyılın son yarısında şöhret bulmuş hattat Mehmet Esat Efendi, sol eliyle yazdığından dolayı 'Yesari' lakabıyla anılırdı. Ailesi de bu adı muhafaza etti. Talik yazıda üstat olup, şiirleri de vardı. Osmanlı Sultanı Üçüncü Mustafa Han, bu zatı sarayına almıştı. İstanbul Lisesi'ni bitirdi. Güzel Sanatlar Akademisi’nde okudu. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı çıktı. Bunun üzerine askere alındı. Dönüşünde Diken dergisinde karikatürist olarak gazeteciliğe başladı. Sonra Kelebek adlı edebiyat ve mizah dergisini çıkardı. Piyesler yazmaya başladı. Daha sonra roman ve hikayeler yazdı. Bunlarda hayattan alınmış sahneler çoktur. Romanları daha romantiktir. Tiyatro sahasına trajedi yazmakla girdi, sonra komediye yöneldi. İlk romanının adı Namus’tur. Piyeslerinden çoğu Darülbedayi tarafından temsil edildi. Anlaşılan bir dili ve usta bir anlatımı vardır. Hayatının sonuna kadar çeşitli dergi ve gazetelerde yazı hayatını sürdürdü. 1945 yılında tedavi gördüğü Yakacık Sanatoryumu’nda öldü. ESERLERİ: Çoban Yıldızı (roman, 1925) Çulluk (roman, 1927) Pervin Abla (roman, 1927) Kırlangıçlar (roman, 1930) Su Sinekleri (roman, 1932) Bahçemde Bir Gül Açtı (roman, 1932) Tipi Dindi (roman, 1933) Yakut Yüzük (roman, 1937) Yakacık Mektupları (hikayeler, 1938) Bağrı Yanık Ömer Geceleyin Sokaklar PİYESLERİ: Tablo Asri Hülyalar Bekir’in Rüyası Ayrı Oda Çürük Merdiven Sancağın Şerefi Sürtük Telli Turna Hanife Hanım Hizmetçi Arıyor Serseri