Türk edebiyatında "kilometre taşı” sayılan isimlerin hatıralarını kaleme aldıkları bilinir. Bu çerçevedeki eserler, sahiplerinin sanat anlayışlarını, eserlerini yazarken hangi kültürel, siyasal ve ekonomik ortamlarda yol aldıklarını öğrenmek açısından oldukça önemlidir.
"Bir Semaverlik Muhabbet", şair kimliği hep önde olmuş, ancak edebiyatın diğer alanlarında da değeri yadsınamaz eserler vermiş olan Yahya Akengin'in kırk yıllık hatıralarını içeriyor.
Dikkatli bir okur, "Bir Semaverlik Muhabbet"in bildik hatıra türü eserlerden farkını hemen fark edecektir; onda, öncelikle sözünü sakınmaz bir yazarın, şiirinin (ve diğer türlerdeki eserlerinin) iklimini kurma mücadelesini görecektir. Örneğin, yazar örgütlerinde kimi zaman kurucu üye kimi zaman başkan olarak değişen iktidar çevreleriyle kurduğu ödünsüz ilişkiler çerçevesinde çarpıcı olayları bazen irkilerek bazen gülümseyerek bazen de tiksinerek izleyecektir.
Kuşkusuz, "Bir Semaverlik Muhabbet"in, edebiyat tarihi açısından asıl değerini oluşturan şey, Yahya Akengin'in Türk edebiyatının değerli isimleriyle ilişkilerine dair dikkatleri ve tavırlarını içeriyor olmasıdır; burada da kendi çizgisi ve duruşundan emin bir sanatkâr portresi karşımıza çıkıyor.
"Bir Semaverlik Muhabbet", bu özellikleriyle Akengin'in hem edebiyat insanı
olarak kişisel masalını hem de son kırk yılın siyasal ortamını şiirsel denebilecek
bir dille aktarıyor.
