Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seçme Öyküler

Bir Sonbahar Akşamı

Sait Faik Abasıyanık

En Eski Bir Sonbahar Akşamı Gönderileri

En Eski Bir Sonbahar Akşamı kitaplarını, en eski Bir Sonbahar Akşamı sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Sonbahar Akşamı yazarlarını, en eski Bir Sonbahar Akşamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu da son okuduklarımdan... Kütüphanenizde olmalı...
Bir Sonbahar Akşamı
Bir Sonbahar AkşamıSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 2009136 okunma
"Ölüm bildiğimiz kadar korkunç bir şey değildi. Yalnız biraz soğuktu o kadar."
Sayfa 14
Reklam
"Niçin? Sanki o günler şimdiki kadar güzel miydi? Acaba o günler de bugünküler kadar durgun değil miydi? Her gün, her saat aynı hocayı görmez miydik? Senelerce aynı mektebin eşiğini aşındırmamış mı idik? Aynı mahalle imamının sesini, minareden, aynı saatlerde duymaz mıydık?"
Sayfa 27
"Bu, yalnız bir hayvani his miydi? Yoksa bunun gerisinde saklı, açık bir insanlık sevgisi var mıydı? Beni idare edemeyen neydi? Bu dünya insan için kâfi idi. Bu dünyada insan en güzel, en büyük, en bahtiyar olacak mahluktu. O halde, niçin sokakta çıplak çocuklar, aç gezenler, işsiz delikanlılar, titreşen köylüler, yalnız namazlarını ve torunlarını seven ihtiyarlar vardı?
Sayfa 30
Nabzım günlerce bir tek vuruş fazla atmazdı. Onu da sayardım. Hep altmış üç, hep altmış üç. Altmış ikiye indiği de olurdu. "Yürürken normalini bulur" derdi doktor arkadaşım. Durup da sokakta nabzımı sayamam a!..
Sayfa 51
- "Ulan! Serserilikten vazgeçmedin gitti." - "Serserilikten değil, kendimden vazgeçtim ama dert anlatamıyorum."
Sayfa 55
Reklam
"Bineyim bir Boğaziçi vapuruna, günün birinde. Bebek'le Arnavutköy önlerinde arka taraftaki oturduğum kanepeden kalkayım, etrafıma bakayım; kimseler yoksa, denizin içine bırakıvereyim kendimi."
Sayfa 56
"Yağmurun içindeki her günkü dünya: "Hadi çabuk ol. Yeter artık. Gel buraya. Bizimle beraber olman lazım. Böyle biteviye sütçü dükkânında kalıp, yeniden doğmuş numarasıyla oturamazsın. Seni bekliyoruz. Alıp götüreceğiz. Her şey, bütün insanlar seni bekliyor. Onların arasında oynadığın oyunu bitirmeye mecbursun. Yeniden doğulmaz. Doğsan bile n'olacak? Seni iki senede, iki senede değil, iki günde aynı insan ederiz. Aynı kendini düşünen, aynı haris, aynı kıskanç, aynı kötü huylu, aynı sarhoş, aynı budala oluverirsin. Seni aynı hastalıkla yıkmak için elimizde her şey var. Hem canım sen nasıl bir dünya istiyorsun? Görülmemiş, işitilmemiş, tadılmamış, yazılmamış, yaşanmamış... Olur mu böyle şey? Hadi gel. Dön her günkü hayatına."
Sayfa 72
"Bilemeyiz ki bu çeşit sevincin tadını, tatmadık ki. Düşünmeye başlayalı beri bir gün sarhoş olmadan gülmedik ki. Böyle irkiliriz işte dışardan görünce sevincin gösterisini. Meselesi ekmeğinde olanların bu halinden, meselesi insan, gökyüzü, yeryüzü, ölüm, sefalet, hastalık; incir çekirdeğinden başlayıp dünya yuvarlağındaki en manasız meseleye kadar çıkanlar nasıl irkilmez ki?"
Sayfa 109
365 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.