Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Sürgünün Anıları

Aziz Nesin

Bir Sürgünün Anıları Gönderileri

Bir Sürgünün Anıları kitaplarını, Bir Sürgünün Anıları sözleri ve alıntılarını, Bir Sürgünün Anıları yazarlarını, Bir Sürgünün Anıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öyledir, insanlar kendileri için çok ayıp sayılabilecek bilgisizliklerini, eylem ve edimlerini bile açıklayabilecek yere yükselebilirler. Ayıp bile onlar için ayıp olmaktan, utanılacak bişey olmaktan çıkar.
Sayfa 83 - Adam Yayınları, 1994Kitabı okudu
On parmağında on marifet olan Müvellit Tabip'in bir merakı da siyasetti. Milletvekili olmak istiyordu. O sıra, millet vekili olmak istemeyen yok gibiydi. Herkesin içinde, bir milletvekili olursa, bütün aksaklıkları düzelteceğine inanç vardı. Ama nasıl? Kimi koyun cinsini ıslah ederek, kimi boş kırlara çam tohumu atıp orman yetiştirerek, kimi yalancıların dillerini, hırsızların ellerini keserek...
Reklam
Genç insan daha namuslu oluyor. Bişeyler görüyorsa, bozuk gördüklerini kendince düzeltmeye çalışıyor. Ama kart politikacılar bunu bitürlü anlamıyorlar. Anlasalar da, anlamak işlerine gelmiyor. On parmaklarında on kara, leke sürüyorlar. Onu bilir onu söylerim; bir kişi yirmibeş yaşında, kırk yaşındakinden daha namusludur. Hepimiz böyleyiz.
Alaturka şarkılardan "Of of, aman aman, hey hey"leri çıkarın, geriye pek bir şey kalmaz. İnsanlar boşuna oflamazlar.
Gazetelerin, dergilerin hepsi iktidardan yana; çoğu besleme basın denilenlerden...
Eşe dosta akıl vermek bize özgü. Akıl vermeye bayılırız. Karşımıza biri çıksın da, aman şuna iyi bir akıl verelim diye, yolları gözleriz. Akıl vermeden yana bizim kadar cömert insan var mı?
Reklam
Bütün numaraları çok iyi bilirim. Dolandırıcılığın baş kuralı bu numaradır: Boyuna vadedeceksin. Hiç yolu yok, en kurt, en kurnaz olan bile, eninde sonunda yutar, yutmak zorunda kalır bu numarayı...
Giderken cüzdanından çıkardığı parayı, -Kusura bakmayın... diye ezile büzüle yatağımın üstüne bıraktı. Param var, dedim, olmaz, dedim, almam, dedim. O diretti, ben direndim. Sonunda parayı bıraktı gitti. Anılarımı yazmasaydım da, roman yazsaydım, romanın kahramanına, delikanlının bıraktığı parayı parçalatırdım. Ben, öyle yapmadım. Hemen kalkıp, kaç para diye baktım. On liraydı. İlk işim odamdaki sobayı yaktırmak oldu.
Gülümsedim. Gülümsemek, utanmayı gizleyen en iyi maskedir.
Bürokraside sorum denilen şey, sanki bir ateşten toptur. Kendisine atılan, yanmamak için o ateşten topu bir an önce başka birisinin eline atıp ondan kurtulmak ister. Üstelik o ateşten topu yere de düşüremez; çünkü ödev kutsaldır.
Sayfa 19 - Adam Yayınları, 1994Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.