Bir Yiğit Vardı

Erdal Şen

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çayın Doğu Karadeniz'e girişi de Demokrat Parti ile beraberdir.
Sayfa 284 - Yitik hazine yayınlarıKitabı okudu
Atatürk büstlerine saldırılar ticaniler isimli bir grup tarafından yapılıyordu. Güpegündüz Ulus'taki Atatürk büstlerine tahribe kalkışan,nereden çıktığı belli olmayan bu grup, laiklik tartışmalarında Menderes'i zor durumda bıraktı...Olayı anında el konuldu. Beklenmedik bir tasarı hazırladı Menderes: Atatürk'ü koruma kanunu. Bu kanunu geçirmekse o kadar kolay olmadı. Parti içinde "Atatürk de olsa neden bir kişiyi kanunla korumak gerektiği"sorgulandı...Tenkitleri cevaplamak için Menderes tam 7 kez kürsüye çıkmak zorunda kaldı. Kanunun sebebini anlamaya çalışan ve bunu demokrasinin kısıtlanması gibi gören partilere "Atatürk'ün yaptıklarına tenkitin değil ,şahsına yapılan hakaretlerin önüne geçiyoruz." diyordu.... Menderes, çıkartmış olduğu Atatürk'ü koruma kanunuyla üzerlerine gelen belayı da savuşturmayı bildi. Kanunla birlikte bir daha sonra büslere saldıran çıkmadı, ama irtica paranoyası başlamıştı bir kere.
Sayfa 186 - Yitik hazine yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Toprak artık nazlanmaz bana. Çünkü o da ben de aynı dili konuşmaya başladık. Bir anne konuşmayan bebeğiyle nasıl anlaşıyorsa ben de toprakla öyle anlaşıyorum. Bu topraklar benim yorgunluğumu, öfkemi, üzüntümü, kahrımı emer bitirir. Ben de onu havalarıdırır, güneşe bırakırım. Koklarız birbirimizi."
Yassıada duruşmalarının en dikkat çeken yanı mahkeme başkanı Salim Başol'un katı tutumuydu. "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor."cümlesi ile tarihi geçmişti Başol. Mahkemelerin talimatla çalıştığını ve sonucunun belli olduğunu ilan eden bir ifşaattı bu. Tarafsız bir hakim olması gerekirken konuşmalarında sanıl kürsüsündekilere hakaret etmekten çekinmezdi.
Sayfa 247 - Yitik hazine yayınlarıKitabı okudu
Doğu meselesinde demokratik yaklaşımlar sergileyen Menderes döneminde bölgede en ufak bir sorun yaşanmadı. 27 Mayıs darbesinden 4 gün sonra bölgenin, devletle barışık olduğu herkesçe bilinen kanaat önderlerinin de içinde bulunduğu 485 kişi Sivas Kabakyazı Kampı'na sürüldü.Böylece yıllar sonra Türkiye'nin karşısına PKK olarak çıkacak belanın tohumları atılıyordu... Cemal Gürsel 1960 sonlarında The Times muhabirinin "Acaba Kürtlerin hakkı tanınacak mı?" şeklindeki sorusuna cevap verirken "Siz tarihi öğrenmediniz mi? Türkiye'de Kürt denilen bir millet artık yoktur."demişti.
Sayfa 178 - Yitik hazine yayınlarıKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.