Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bunlar da mı İnsan?

Primo Levi

En Eski Bunlar da mı İnsan? Gönderileri

En Eski Bunlar da mı İnsan? kitaplarını, en eski Bunlar da mı İnsan? sözleri ve alıntılarını, en eski Bunlar da mı İnsan? yazarlarını, en eski Bunlar da mı İnsan? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Siz ki güven içindesiniz Sıcak evlerinizde, Siz ki akşam eve döndüğünüzde Sıcak yemek ve dost çehreler buluyorsunuz: Düşünün bir, bir insan mıdır Çamurda çalışan Huzur bilmeyen Yarım ekmek için mücadele veren Bir evet ya da bir hayırla ölen kişi. Düşünün bir, bir kadın mıdır, Saçları, adı olmayan Artık anımsama gücü olmayan Gözleri boş ve bağrı soğuk Kışın bir kurbağa gibi. Bunların olduğunu düşünün: Sizlere yöneltiyorum bu sözleri. Onları yüreğinize kazıyın Evinizdeyken, yolda yürürken, Yatarken, kalkarken; Çocuklarınıza yineleyin bu sözleri. Yoksa, eviniz yıkılsın, Hastalık dert olsun başınıza, Çocuklarınız yüz çevirsin sizden.
Tam bir mutluluğu gerçekleştirmenin imkân dışı olduğunu ergeç herkes öğrenir yaşadığı süre içinde, ne var ki, madalyanın ters tarafını düşünen az insan vardır: tam bir mutsuzluğun da aynı kapıya dayandığını. Her iki ucun gerçekleşmesine karşıkoyan ânlar aynı hamurdandır, bizim insan olmamızla ilgilidir ikisi de. Böylece, bu gerçekleşme işlemine karşıkoyan şey, bizim gelecek için beslediğimiz ve kimine yarın için umut, kimi ne umutsuzluk veren ve hep yetersiz kalan sezgimizdir. Her sevince, ama aynı zamanda da her acıya bir sınır koyan ölüm kesinliğidir bu karşıkoyan şey.
Sayfa 21
Reklam
Yalnız analar, bütün gece yol hazırlığı için seve seve didindiler, çocukları yıkadılar, yol eşyasını hazırladılar; doğan gün, rüzgarda kuruyacak çamaşırları dikenli tellere asılmış buldu. Kundak bezleri, oyuncaklar, yastıklar, çocuklar için gerekli yüzlerce ufak tefek eşya bile unutulmamıştı. Siz de aynı şeyi yapmaz mıydınız? Sizinle birlikte çocuğunuzu yarın öldürecek olsalar, ona yiyecek bir şey vermeyi bugünden keser miydiniz?
Bu, bizim için öylesine saçma, öylesine yeni bir şeydi ki, ne vücutça ne de ruhsal bakımdan acı duyduk. Yalnızca derin bir şaşkınlık içindeydik: Bir insan nasıl dövülebilir hiç öfkelenmeden?
Bize ait bir şey kalmadı artık üzerimizde: Giysilerimizi, ayakkabılarımızı, saçlarımızı bile aldılar; konuşsak dinlemeyecekler bizi artık, dinleseler de anlayamayacaklar ne dediğimizi. Adlarımızı da alacaklar; adlarımızı korumak istiyorsak bunu yapabilecek güç ve kudreti kendi içimizde bulmalıyız.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.