En Eski Bütün Öyküler Gönderileri
En Eski Bütün Öyküler kitaplarını, en eski Bütün Öyküler sözleri ve alıntılarını, en eski Bütün Öyküler yazarlarını, en eski Bütün Öyküler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve böyle de olacak; şu farkla ki, gerçekte de bugün ve yarın bir vücut ve sahici bir kafayla, yani elleriyle dövmek için bir alınla ortada kalacak insan.
Sayfa 38Kitabı yarım bıraktı
Kızlar görürüm... Ancak, kimi akşamlar bir eğlenceden döndüler mi, aynada yüzleri pörsümüş, şişmiş, herkes tarafından yeterince görülmüş ve artık taşınacak yanı kalmamış gibi gelir kendilerine.
Sayfa 46Kitabı yarım bıraktı
GÖZLEM (Şosede Çocuklar)
Güneydeki o kente varmaktı amacım; öyle bir kent ki, köyde kendisiyle ilgili olarak şöyle konuşuluyordu:
"Hani ne insan şu oradakiler! Düşünsenize, hiç uyudukları yok."
"Neden?"
"Yorulmuyorlar da ondan."
"Neden yorulmuyorlar?"
"Çünkü aptal hepsi."
"Aptallar yorulmaz mı?"
Aptallar yorulur mu hiç!"
GÖZLEM (Ağaçlar)
Çünkü bizler karda ağaç gövdeleri gibiyiz. Görünürde hemen toprak üzerinde bulunur gövdeler ve ufak bir yüklenişte onları yerinden söküp atmamak için ortada bir neden yok sanılır
Ama hayır! Olacak şey değildir bu; çünkü gövdeler yere sımsıkı yapışmıştır. Ama bu da yalnız görünürde böyledir.
Sayfa 52Kitabı okudu
GÖZLEM (Giysiler)
Kızlar görürüm, güzel olmaya güzeldirler...
Ancak kimi akşamlar bir eğlenceden eve döndüler mi, aynada yüzleri pörsümüş, şişmiş, herkes tarafından yeterince görülmüş ve artık taşınacak yanı kalmamış gibi gelir kendilerine.
Sayfa 46Kitabı okudu
İçimdeki bütün duygulara karşı koyarak, şu anda gelmeye görsün A'yı büyük bir çoşkuyla karşılayacak. B'nin odamdaki varlığına nazik katlanacak. C'nin söylediklerini bütün eziyet ve zahmetine karşın uzun soluklarla içime çekeceğim..
Kesinlikle!
Sol elime karşı kötü bir niyet beslemeksizin, yaşam boyu hep sağ elimi üstün tuttum.. Sol elim bir yol ağzını açıp bir şey diyeydi, uysal ve hakkaniyetten biri olan ben, bu kötü davranışımdan hemen vazgeçerdim...
Kırmızı
Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz. Önümde durup bana baktığında, ne sen benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun ne de ben seninkileri ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin.
Bir bekçi! Bir bekçi! Neyi bekliyorsun? Kim verdi sana bu görevi? Eski taşlar altında yatan bir böcekten seni daha üstün yapan tek şey, kendine karşı duyduğun tiksintidir.
Bir yolunu bul da, böceğin seni anlamasına çalış. Bir kez uğraşının hangi amaca yönelik olduğu sorusunu kafasına yerleştirdi mi, böcek soyunun kökünü kazıdın demektir.