Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Binlerce Yahudiyi Nazi Soykırımından Kurtaran Türk Büyükelçisi Behiç Erkin'in Hikayesi

Büyükelçi

Emir Kıvırcık

Öne Çıkan Büyükelçi Gönderileri

Öne Çıkan Büyükelçi kitaplarını, öne çıkan Büyükelçi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Büyükelçi yazarlarını, öne çıkan Büyükelçi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
256 syf.
·
Puan vermedi
Geçen gün gazete almak için gittiğim mahallenin bakkalında rastladım Emin KIVIRCIK imzalı "BÜYÜKELÇİ" kitabına. Dükkanın önündeki tozlu bir tezgahta, tozlu kitapların arasında öylece duruyordu. Onu alıp eve getirdiğimde ise; büyük bir hazine bulduğumu fark ettim; Kitapta bahsedilen Büyükelçimiz 2. Dünya savaşı sırasında 20.000 Türk
Büyükelçi
BüyükelçiEmir Kıvırcık · Timaş Yayınları · 2010253 okunma
Atatürk Soyadı Kanunu'nu çıkarttığında 37 yakınına soyadlarını kendi el yazısı ile yazıp şahsen göndermek suretiyle bildirmiştir. Bu 37 soyadını da Türk Dil Tarih Kurumu'na verip saklamalarını istemişti; memleketin ilk soyadları olarak, 9.'su Behiç Bey'e lütfettiği Erkin soyadıdır. Açıklamasını da şöyle yapmıştır: içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun, o şartlardan etkilenmeden doğru düşünebilen, bağımsız kalabilen.
Sayfa 192 - GOA Yayınları/1. Baskı
Reklam
Behiç Erkin'i anlatan iki kitap biliyorum. Belki başka da vardır ama ben cahilliğimden dolayı bilmiyor olabilirim. Biri;
Büyükelçi
Büyükelçi
kitabı. İçeriği hakkında bilgi vermeyeyim ancak bana göre ölmeden önce okunması gereken eserlerden biri. Diğeri ise;
Cepheye Giden Yol
Cepheye Giden Yol
kitabı. Kesinlikle okunması gereken bir diğer eser. Okudukça ordumuzun Çanakkale Zaferi'ni, Kurtuluş Savaşı'nı nasıl kazandığını, ordudaki her komutanın ve emrindeki askerlerin özverili çalışmalarını daha iyi anlayabiliyorsunuz. Öyle "Bize ilahi güçler yardım etti." gibi safsataların ne kadar boş laflar olduğunu da kavrayabiliyorsunuz. Velhasıl, Behiç Erkin, mükemmel bir asker, örnek alınması gereken bir insan. Bu iki kitap da bu mükemmel insanı anlatan güzel eserler.
Fransa'nın savaş ilan ettiği 3 Eylül 1939 tarihinden Almanların Fransa'ya girdiği 10 Mayıs 1940'a kadar (Bu döneme "Beyaz Harp Dönemi" denir.) ilk başlarda yoğun olan sirenler yavaş yavaş azalmıştı ancak geceleri karartma uygulanıyordu.
Sayfa 23
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her Türk gencinin yakın tarihimizi öğrenmesi adına okuması gereken muazzam kitaplardan birisidir. Osmanlı'nın son dönemindeki işgal yıllarında demiryollarına ait alet edevatları alarak inandığı Kurtuluş Savaşı' na katılmak için gelen adı az bilinen önemli isimlerden birisidir. 26 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz harekâtı sonucu Türk ordusunun, yunan işgali altındaki İzmir'e 9 Eylül 1922'de girmesini düşündüğümüzde bu kadar kısa sürede (yaklaşık 14-15 günlük süre) yoklukla savaşarak yunanlıları püskürtme ve işgali sonlandırma adına yapılan inanılmaz micadele herkesi düşünmeye sevketmeli. Yunan işgali sırasında Ankara-Polatlı'da top sesleri duyulduğu için Meclis' in daha içerilere taşınması gerektiğini düşünenler olduğu bir dönemi de lütfen akıldan çıkarmayın. Sadece yürünülse bu kadar sürede kimseler yürüyemez o zamanki arazi koşullarında. ..
Büyükelçi
BüyükelçiEmir Kıvırcık · Timaş Yayınları · 2010253 okunma
Almanlar General Huntziger başkanlığındaki Fransız delegasyonuyla 25 Haziran 1940 günü imzaladıkları mütarekeyi, 1918'de, savaşı kaybettiklerine dair kendilerine imzalatılan anlaşma ile aynı yer olan Retheondes Ormanı'nda ve daha da ileri giderek aynı vagonda imzalamışlardı.
Sayfa 33
Reklam
"Hayat hep beklenmedik sürprizler çıkarır insanın karşısına, soğukkanlılığını koruyarak ve satranç oynuyormuş gibi, yapacağın her hamleden alınacak neticeye göre sonraki 2-3 hamleyi hesaplayarak yoluna devam edeceksin. Silah kullanmadığın müddetçe, en büyük silahın diplomasidir. Diplomasi ise sabır ve zekâ işidir. Ben diplomasi yaptım, Almanlar da benden hep şikâyetçi oldular ama defaatle madalya verdiler! İşte diplomasi böyle bir şey Sedat Zeki Bey. Yemekte sen de katıl bana, daha iyi anlarsın."
Sayfa 81
Fransız Yahudileri kendilerinin bir an önce salıverileceğini düşünüyorlardı.Halbuki tek salıverildikleri yer Auschwitz trenlerinin vagonları oldu. Bu feci sona gönderilmek üzere bekleyenler arasında kamptan salıverilenler oldu, ama bu kimsenin beklemediği Türk Yahudilerinden başkası değildi.
256 syf.
10/10 puan verdi
2. Dünya Savaşı sırasında Paris Büyükelçisi olan Behiç Erkin’in diplomatik zekasını ve Nazi Hükümeti’nin Yahudi Soykırımından Yahudi asıllı Türk vatandaşlarını nasıl kurtardığını anlatıyor. Her Türk insanının şanlı tarihiyle bir kez daha övünmesi için okuması gereken bir kitap.
Büyükelçi
BüyükelçiEmir Kıvırcık · Timaş Yayınları · 2010253 okunma
Kamptaki Yahudilerin davranışları ise oldukça garipti. Fransız Yahudileri diğer bütün Yahudileri küçümsüyorlardı, sanki orada olmalarının sebebi onlardı. Fransız Yahudileri ilk kendilerinin bırakılacağını söylüyorlardı, otoritelerden de daha kayırmacı bir davranış beklentisi içindeydiler. Bu hiç bir zaman olmadı tabi. Almanların gözünde hepsi birdi, "Nihai Çözüm"le yok edilecek Yahudiler. Fransız Yahudileri kendilerinin bir an önce salıverileceğini düşünüyorlardı. Halbuki tek salınıverdikleri yer Auschwitz trenlerinin vagonları oldu. Bu feci sona gönderilmek üzere bekleyenler arasında kamptan salıverilenler oldu, ama bu kimsenin beklemediği Türk Yahudilerden başkası değildi.
Sayfa 57 - GOA Yayınları/ 1. Basım
115 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.