Cart Curt

Rıfat Ilgaz

En Beğenilen Cart Curt Gönderileri

En Beğenilen Cart Curt kitaplarını, en beğenilen Cart Curt sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Cart Curt yazarlarını, en beğenilen Cart Curt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yunanlıları denize döktüğümüz gün çarşı ortasında kurulmuş, defnelerle donatılmış bir sayvandan bağırdım. Fikret'in ağzı ile: «Ey, hak yaşa, ey sevgili millet yaşa, varol!>>
Saatleri neden bir saat ileri alıyoruz? Neden olacak, köprülerin altından çook sular geçtiğinden, boşuna akıp gittiğinden... Doğrusu bu, barajlar takır takır kururken köprülerin altından boyuna sular geçip gidiyor boşuna. Öylesine gidiyor ki, öz yurdumuzun en özlü topraklarını da alıp götürerek... Enerji israfı da bunun cabası. Bu israfı önlemek için akıllarına gelen tek çare, saatleri bir saat ileri almak! Baylar, neden önce kendinizi bir adım ileri almıyorsunuz? Yıllardan beri çok geri kalmadınız mı? Sizler, köprüleri bile üzerinden geçip gitmek için yapmazsınız ki. İki başında tören düzenlemek için temelini atar, yapıldıktan sonra da istakozlu, şampanyalı törenlerle, şölenlerle kurdelesini kesersiniz. Irmak kıyısına devrilen ağaçlar için bile çoook köprü törenleri düzenlemediniz mi? Böylece hem neşenizi buldunuz yıllardır, hem de muhaliflerinizin ağızlarının suyunu akıtarak dalganızı geçtiniz. Bizleri sorarsanız, artık köprülerin altından suların geçmesinden bıktık. Sular biraz da köprülerin üstünden geçmeli diyoruz, ne dersiniz? Şair olarak bile yineliyoruz boyuna: «Köprülerin altından geçen sular var ya -Kürsülerde lafını ettiğiniz- Biraz da köprülerin üstünden akmalı!>> Bırakın saatleri ileri almayı! Yüzyılları ileri almaya çalışın!
Reklam
Evet, köprülerin altından çok sular geçmiş, üstündense çooook politikacılar geçip köşeyi dönmüşlerdir. Ve bir daha da geri dönmeyeceklerdir.
Şairlerle başa çıkılmıyor. Yerine göre ölüsü dirisinden çok konuşuyor ozanların. Yerine göre de dirisi ölüsünden daha çok susuyor. Hakim güçlerin susturmasına gelince. Hiç bir hakim güç, bugüne kadar hiçbir ozanı susturamamıştır
Sayfa 122Kitabı okudu
Bizim dergicilerin, bizim yayınevcilerin, bizim ödülcülerin, bizim eleştirmenlerin egemen sınıftan çok, susturma işinde rolleri olmuştur. Hele edebiyat ticaretiyle uğraşan aydın iş adamlarımız yatırımlarını tehlikeye atmamak için kitabı toplanmış, sürülmüş, içeri atılmış yazarlarla, ozanlarla selamı sabahı kesmek, işlerinin başta gelen gereğidir. Diyelim ki, şair ne olursa olsun susmamak zorundadır. Durmadan yapıt vermelidir. Dergi sahipleri yüz vermez, yayınevleri kitabını basmaz, eleştirmeciler adını anmaz, antoloji düzenleyenler şiirini koymazsa, bu sanatçı durmadan şiir yazarsa ne olur, yazmazsa ne olur. Gelecek yüzyıllara mı bırakacak yapıtlarını? Ernest Fischer: «Toplumsal görevini unutmaması için sanatçıyı uyarmak da toplumun hakkıdır.» diyor. Ben daha da ileri giderek görevidir, diyorum.
Sayfa 122Kitabı okudu
Geçmişe Mazi (Meşrutiyet Kıraathanesi) kitabı...
O günlerde bir yayınevi açmayı tasarlamıştı. Hemen bir kitap istemişti benden. Vatan'da yayınlanan Meşrutiyet Kıraathanesi'ni verdim. Bir-iki günde okudu, ilk kitap olarak yayınlamayı uygun görmüştü. Tutturmuştu «adını değiştirir, çok eski!» diye. «Ben beğeniyorum!» dedim, «Kanun-u Esasi Kıraathanesi bile var Beyoğlu'nda!» «Olmaz, değiştireceksin!» «Peki!” dedim, «iki-üç ad bulayım, içlerinden beğenirsin!» Kitabın adı: «Geçmişe Mazi» .oldu. Onger Yayınevi'nin ilk kitabıydı bu.
Reklam
98 öğeden 131 ile 98 arasındakiler gösteriliyor.