Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşamı Ölümü ve Yeniden Dirilişi

Cengiz Han

John Man

Cengiz Han Sözleri ve Alıntıları

Cengiz Han sözleri ve alıntılarını, Cengiz Han kitap alıntılarını, Cengiz Han en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Xi Xia, bir kaç uzman dışında, hiç kimse tarafından bilinmez; çünkü Cengiz ülkeyi, kültürünü ve halkını yeryüzünden silmiştir. Bu, kayıtlı tarihteki ilk soykırım girişimidir. Kesinlikle büyük bir başarıya ulaşmış etnik kırımdır.
Sayfa 125Kitabı okudu
"Herkesin Cengiz'in gücünü kanıtlayan, kendine ait bir hikayesi var. ... Bu tür hikayeler bir mesaj taşıyor; Saygılı ol! Dikkat et! Cengiz, ölümünde de sağlığında olduğu kadar güçlüdür. Ve son olarak, yaşadığı zaman olduğu gibi intikamcı değil, yalnızca iyiliğin gücüdür. Guriljab'ın dediği gibi; 'Biz Darkhat Moğolları' na göre; eğer bir sorun, bir kriz ya da benzer bir durumda Cengiz Han'a verilen bir armağan, her türlü belayı defeder. "
Sayfa 334 - YakamozKitabı okudu
Reklam
"The Secret History'ye göre, Timuçin, Jamukha'nın adamlarını, Han'larına ihanet ettikleri için idam ettirdi ve Jamukha'ya, ettikleri yemini hatırlatarak geri dönmesi için bir şans verdi: Unutmuş olduklarımızı birbirimize hatırlatmalıyız, Daldığımız derin uykudan birbirimizi uyandırmalıyız. Benden ayrılarak uzaklaştığın zaman, Hala benim kardeşimdin, Öldüğüm ya da öldürüldüğüm gün, Kalbin beni özlemeyecek miydi?" Aslında merhamet etmek için bir fırsat yaratmaya çalışıyordu, fakat Jamukha herşeyin bittiğini biliyordu. Ne de olsa, ikiyüzlü entrikacı bir hain olduğunu kanıtlamıştı. Şimdi bütün dünya, Senin yoldaşın olmak üzere hazır, Bense aksine kardeşim, Senin kabusun olacağım, En aydınlık günlerini dahi karartacağım. Jamukha için, onurlu bir ölüm istemekten başka çare kalmamıştı. Beni kanımı dökmeden öldür. Beni öldür ve kemiklerimi yüksek bir yere göm. Böylece, torunlarını sonsuza dek koruyabileyim. Jamukha kendini mahkum etti ve prenslere yaraşır bir şekilde, boğularak öldürüldü. Cesedi, bir suçlu gibi bir tarafa atılarak çürümeye terk edilmedi ve bir soyluya yakışacak şekilde gömüldü."
Sayfa 112Kitabı okudu
"Mukaddes Khaldun'da Bir çekirgeydin Fakat kaçtım Ve hayatım bağışlandı. Tek bir at ile Keçi yollarını izledim Ağaç kabuklarından çadır yaparak Khaldun'a tırmandım. Mukaddes Khaldun'da Bir kırlangıçtım Esirgendim."
"Timuçin, yoksulluğun ve toplum dışına itilmenin ne demek olduğunu biliyor. Ailenin ne kadar önemli olduğunu biliyor. Ne zaman harekete geçmesi gerektiğini biliyor ve bunu kararlı bir şekilde yapıyor. Çelik gibi sağlam sinirlere sahip ve kendine hakim olmayı biliyor. Karşısındakinin dostluk potansiyelini kesin bir şekilde tahmin edebiliyor ve sadakatini nasıl kazanabileceğini iyi biliyor ( Timuçin sonraları, Sorkan-shira'nın oğullarının sevecenliğini hatırlayacak ve onlardan bir tanesini general yapacaktı ). Annesinin çadırına dönünceye kadar, intikam almaya çok hevesli olmalıydı; fakat bu duygusunu bastırarak kaybettiği herşeyi yeniden yerine koymak gibi ağır bir yükümlülük altına girmiş olmalı. İntikam tatlıdır; fakat yalnızca en temel insan ihtiyacına hizmet ediyorsa; güvenlik."
"Moğollarımız, savaşta ve barışta büyük hayati önem taşıyan diğer bir alet daha kullanıyorlardı; kompozit yay ya da eğik yay. Şekil itibariyle tüm Avrasya'da aynı olan kompozit yay, English Longbow'dan çok değişik bir silahtır ve ilk bakışta tamamen etkisizmiş gibi bir izlenim bırakır. Günümüz kompozit yayının kirişini çıkartın, göreceğiniz şey 95 santimlik sert bir plastikten başka bir şey değildir; fakat germeye kalktığınız zaman gizli gücünü hisseder ve bu küçücük nesnenin neden dünyayı değiştiren silahlar olarak anılan Roma kılıçları ve makineli tüfeklerle aynı sınıfa konduğunu anlarsınız."
Reklam
"Atların Asya'da evcilleştirilmeye başlanması, Aşağı Don Havzası'ndaki bir arkeolojik kazı alanından elde edilen bulgulara göre, M.Ö. 4000 yılları civarındadır. Atlar ilk önceleri - burada bulunan kemiklerden anlaşıldığına göre - gıda ihtiyacı için yetiştirildiler; daha sonra, çok uzun bir zaman süreci içinde büyük devrim gerçekleşti. Yukarı Ob Nehri'nde bulunan ve yaklaşık olarak M.Ö 2000 yılına tarihlenen bir bıçağın üzerindeki resimde, bir adam ipini tuttuğu bir at ile görülüyor. Görünen o ki, insanlar o zaman bu yabanıl, hercai karakterli yaratığı özel olarak yetiştiriyorlardı. İsteklerini kabul ettirmek için bronzdan yaptıkları mızrak uçlarını kullanarak o güne kadar av olarak yararlandığı bu hayvanı uysallığı, gücü ve dayanıklılığından yararlanabileceği bir ortak haline getirmek için eğitiyordu. Zorunlu evrimin sonraki bin yılının sonunda bu tür - tıknaz vücudu, kalın boynu ve kaba tüyleri ile - hala daha vahşi görünüyordu; fakat karakteri oldukça değişmişti. Moğol atları hala daha o zamanlarki atalarına oldukça benzemektedir."
121 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.