Cennet ile Cehennemin Evliliği
William BlakeCennet ile Cehennemin Evliliği Gönderileri
Cennet ile Cehennemin Evliliği kitaplarını, Cennet ile Cehennemin Evliliği sözleri ve alıntılarını, Cennet ile Cehennemin Evliliği yazarlarını, Cennet ile Cehennemin Evliliği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
yaşayan her şey Kutsaldır.
Düşüyor, saldırıyor, bozguna uğruyor!
(git, kanatlı düşünce, genişlet onun alnını.)
yüce insanları kıskanıp onlara iftira atanlar Tanrı’dan nefret ederler, çünkü başka Tanrı yoktur.
o günışığında bir mum tutmaktadır sadece.
Katışıksız dindar olan Meleklerle konuşmuş, dinden tümüyle nefret eden İblislerle konuşmamıştır, çünkü kibirli görüşleri yüzünden bunu yapamazdı.
“Görüşünü asla değiştirmeyen kişi durgun su gibidir, doğurur zihnin sürüngenlerini.”
“İstersen bu boşluğa bırakalım kendimizi ve anlayalım Tanrı’nın inayetinin burada da olup olmadığını; sen yapmasan da be yapacağım.” Ama o şöyle cevap verdi bana: “Sakın böyle bir şeye kalkışma ey genç adam, burada kalalım da karanlık dağılır dağılmaz belirecek yazgını gör.”
iki bölük insan her zaman bulunur yeryüzünde ve birbirine düşman olması gerekir; onları uzlaştırmaya çalışan kişi varoluşu ortadan kaldırma arayışındadır.
yiğitlikte zayıf olan kurnazlıkta güçlüdür.
Algı kapıları temizlenirse her şey insana olduğu gibi, sonsuz görünecektir.
Çünkü insan her şeyi ancak mağarasının dar yarıklarından görecek kadar kapamıştır kendini.
sadece şu anki rahatlığı ve keyfi uğruna kendi dehasına veya vicdanına karşı koyan kişi dürüst olur mu?
biz Tanrımızı o kadar çok sevdik ki çevremizdeki milletlerin bütün tanrılarını onun adıyla lanetledik, onların başkaldırdıklarını iddia ettik; bu görüşlerden yola çıkan avam, bütün milletlerin sonunda Yahudilerin tebaası olacağı düşüncesine vardı.
Ardından sordum: “Bir şeyin öyle olduğuna ilişkin kesin inanç, o şeyi öyle kılar mı?”
Şöyle cevap verdi: “Bütün ozanlar böyle olduğuna inanır, tahayyül çağlarında bu kesin inanç dağları yerinden oynatmıştır; ne var ki çoğu kişi herhangi bir şeye kesin inanç besleyecek kabiliyette değildir.”
Hakikat asla anlatılamaz, o anlaşılsın diyedir, inanılsın diye değil.