Kitaba düştüm,
sabahtan akşama kadar kitap okuyorum.
Kitaplar akıllı
kitaplar aptal
kitaplar büyük
kitaplar çocuk,
kitaplar en uzak, en güzel yolculuk ...
Her birimizin vücudunun bir babası var; kaşını, gözünü, boyunu posunu aldığımız babalarımız. Fikirlerin de babaları vardır, her insan biraz da fikirlerden ibaret olduğundandır ki büyüyüp serpilirken bize yol gösterecek babalara ihtiyaç duyarız. Günümüz dilinde bunu en güzel karşılayacak kelime “idol” olsa gerek. Nâzım da benim idolümdür. Fikir
Ben halkıma ve insanlığıma o kadar az şey verebildim ki, bunun kat kat fazlasını vermeyi sana miras olarak bırakacağım, galiba bundan başka da miras yiyemeyeceksin benden.
Şiirde resim olmaz, musiki olmaz falan diye lakırdılar ediyorlar. Bu gibi iddialar çocukça (en hafif tabiriyle) sözlerdir. <<Ahmet açtı kapıyı>> derken dahi bir resim çizmiş oluruz. Ve satırlarda kelimelerin yerlerini araştırırken <<Süleyman Efendiye yazık oldu>> diyecek yerde <<Yazık oldu Süleyman Efendiye>> demekle musikiyi atamayacağımızı ispat etmiş oluruz.