En Eski Çıkmaz kitaplarını, en eski Çıkmaz sözleri ve alıntılarını, en eski Çıkmaz yazarlarını, en eski Çıkmaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Asıl şaşırtıcı olan, insanların başka bir insanın önceki hayatı ile ilgili bilgi verirken rahat bir şekilde onu suçlayabilecek kelimeler kullanmalarıydı. Bir insanın elindeki ışığını birkaç kelime ile söndürmek çok basit hale gelmişti.
Uluslararası basında yer edinmiş gerçek bir hikaye. Hatta yazarın kendi hikayesi. Kayınvalisedinin ölümündeki tek suçlu bu abimiz oluyor. Toplanan tüm delillerde bu abimizin suçlu olduğunu gösteriyor. Fakat abimiz suçsuz.
Aslında bir bakıma adalet sisteminde sıkıntı var. Adamın suçsuzluğu ile ilgili bir tanık gelince savcı azarlayıp kovuyor. Suçlu olduğunu iddia eden bir tanık gelince de göklere çıkartıyor. Bu durum bizim ülkemizdeki adalet sistemine benziyor. Bizde de tam tersi masum olanlar hakarete uğrayıp, deli ilan edilip, kovulup, hapse atılıyor gerçekten katil olduğu tespit edilenlerse göklere çıkartılıp serbest bırakılıyor.
Neyse sakinim...
Hayatımız boyunca doğduğumuz andan ölümümüze kadar kendi yolumuzda yürümek zorunda olduğumuzu ve bu yolu ancak ve ancak yalnız, bir başımıza kat edebileceğimizi anladım.
Ayaktayım ve kendimi düşünüyordum.İcimda umuda dair düşüncelerim hâlâ ölmemişti;etrafim bu kadar karanlıkta görünse hala bir umut kırıntısı var içimde.
"Benim yorganım maviydi,
Neden beyaz örttünüz üzerime?
Yastığım pamuk gibiydi,
Neden bugün taştan gibi?
Gece lambasını yakmayı unutmuşlar.
Oysa ki karanlıktan korkarım ben!
Yağmur mu yağdı acaba? Etraf toprak kokuyor."