-
Ne çok yeryüzü, ne çok köpürmüş deniz var önümde,
Tanrım, ne çok renkli kuş ne çok tatlı tutku var ki tadını çıkaramayacağım denli çok,
Köpek gibi geberecek, avucu açık kalmış aç bir dilenci gibi ölüp gideceğim !
-
Kazancakis için Tanrı, insanın O'na 'doğru' ve 'göre' devineceği önceden belirlenmiş bir erek değildi, ancak daha ulu ve yüksek arınmışlığa evrildikçe, doğası gereği durmaksızın ve ilerleyerek yaratılan bir tinsellikti...
Tüm yaşamım boyunca zihnimi germenin savaşını vermekteyim, ta ki sarsılıp parçalanmaya yaklaşana dek ;yaşama yeni bir anlam, ölüme yeni bir anlam verebilecek ve insanların avuntu bulabileceği büyük bir düşünü yaratayım diye...
Tek bir şey özlem duyduğum:Görüngülerin arkasında neyin saklandığını, beni doğuran ve öldüren gizemin ne olduğunu, evrenin görünür ve durdurulamaz akışının arkasında görünmez ve salınmaz bir varoluşun saklanıp saklanmadığını kavramak...