Kadın, her zaman horgörülen olmuştur. Kadının toplumdaki değeri, çoğu kez erkeğe biçilmiştir. Kadın, erkeğe ait ve erkek, kadının sahibi olmuştur. Kadının herhangi bir otoritesinin bulunmadığından, sürekli erkeklerin, onlar üzerinde her şeyi yapabilme hakkına sahip, değersiz birer bedenden ibaret olmuşlardır. Başta, sosyal ilişkilerden mesul, tarım yapan ve doğuran kutsal ANNE iken, kendilerini birden ataerkil bir düzende bulan kadınlar, bu sefer değersizleşmiş ve erkeğin, onlardan onlarcasına sahip olabileceği kişiler haline gelmişlerdir. Bu yüzden sürekli baskıya uğramış ve bastırılmışlardır.
Desmond Morris'in kaleme aldığı Çıplak Kadın, bize Kadın bedeninin baştan aşağıya antropolojisini, toplumsal ve kültürel yönlerini aynı zamanda horgörülen kadınların maruz kaldığı söylemleri, kendi bedenleri üzerinde gerçekleşen ve tamamen dış etmenlerden dolayı gerçekleşen değişiklikleri anlatıyor.
Hiçbir yere sığdırılmayan kadınların kültürel evrimi ve fizyolojisini anlatan bu kitabı, özellikle de kadınlara, kendi fizyolojilerini öğrenebilmeleri için öneriyorum. Sadece erkeklere ve erkek bedenine odaklanan bu toplum yapısında, kadınlar kendi cinselliğini, bedenini ve özdeğerinin farkına varamıyor maalesef.
"İşte kadınların cinsel faaliyetleri hakkında bu denli büyük bir cehalet söz konusudur."
